Son 1 yıldır birçok ülkedeki Ipsos ofislerindeki meslektaşlarımız yüksek enflasyon konusunda bizimle temas kuruyorlar. Ipsos Türkiye ofisi olarak şirket yönetiminde enflasyon nasıl dikkate alınmalıdır, müşterilerimize enflasyonist ortamda pazarlama konusunda ne gibi öneriler sunulabilir gibi sorular üzerinden deneyimlerimizi paylaşıyoruz.
Elbette bu konuda bu kadar deneyimli olmayı hiç istemezdik! Ancak istemesek bile özellikle 2022 yılında bu alandaki deneyimimiz çok derinleşti. Tespitlerimizi hizmet verdiğimiz firmaların yanı sıra medya yolu ile toplum ile de paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Sadece enflasyon konusunda değil, daha birçok başka konuda da…
Yükselen fiyatlar konusuna dönersek, bu haftaki paylaşımımızda öne çıkan tespitler şunlar; daha fazla fiyat araştırması yapmaya devam ediyoruz, indirim marketlerine daha fazla gidiyoruz, market markalı ürünleri daha fazla tercih ediyoruz.
Market markalı ürünler çok büyük oranda indirim marketleri tarafından satılıyor, ancak son 2 yılda ulusal süper market zincirlerinde de bu ürünlerin ortalama üzerinde büyüdüğünü görüyoruz. Bu kanalda market markaları temelinde henüz doyuma ulaşmamış, görece yeni hareketlenmiş bir potansiyel var.
Hızlı tüketim ürünleri genelinde market markalı ürünlerin payı artarken bu artışın hem gıda hem de gıda dışı kategorilerden geldiğini görüyoruz; özellikle et ve et ürünleri, yağlar, süt ürünleri, vücut bakım ürünlerinde market markalı ürünlerin pay artışı daha yüksek.
2023’de “enflasyon düşerken ne yapılmalı” konusunda derin deneyimler kazanmak umuduyla iyi bir hafta dilerim!