MÜJDE IŞIL- DreamWorks Animation’ın medarıiftiharı “Shrek” sadece 2002’de En İyi Uzun Metraj Animasyon Oscarı’nı kazanan ilk yapım olmakla kalmadı hem çok kârlı ve güçlü bir seriyi başlattı hem de kendi içinden yeni kahramanlar çıkardı. Bunların en dikkat çekeni “Shrek 2”de ilk kez karşımıza çıkan Çizmeli Kedi idi. Ruhunda pervasız cesaret barındıran kedimiz, isteğini yaptırmak için gözbebeklerini büyüterek öyle masum bakış atıyordu ki Shrek’ten rol çalmakta hiç zorlanmadı. “Shrek”in devam filmlerinde de maceranın parçası oldu; 2011’de DreamWorks onun adını taşıyan solo animasyon hazırladı. Yaklaşık 10 sene sonra kahramanımız “Puss in Boots: The Last Wish/Çizmeli Kedi: Son Dilek” ile perdeye geri dönüyor. Cebinde bir de animasyon dalında Oscar adaylığı ile…
‘Shrek’in izinden
Çizmeli Kedi, ağustosböceği gibi gününü gün ederken acı gerçek ile yüz yüze geliyor: Dokuz canının sekizini kullanmıştır ve artık ölüm ensesindedir. Ölümden paçayı kurtarmanın tek yolu ev kedisi olup evcilleşmektir ama bu planı da kursağında kalır. Ve kaybettiği canlarını geri almak için kendini Kitty Yumuşak Pati ve köpek Perrito ile birlikte efsanevi Dilek Yıldızı’na erişmek için yollarda bulur.
Pixar’ın zekice senaryolara sahip yapımları arttıkça animasyonlar da çocuklardan ziyade büyüklere hitap eder oldu. “Çizmeli Kedi: Son Dilek” de bu akımdan nasibini alıyor. Çocuklara yönelik eğlenceli, havai, koşturmacalı başlayan animasyon bu “hafif” başlangıçtan sonra tabiri caiz ise yumruğunu masaya vuruyor ve Çizmeli Kedi’yi ölüm korkusuyla baş başa bırakıyor. Biraz da orta yaş krizi olarak yorumlanabilecek bu tema, hissedildiği her an hayli ürpertici bir ruh hâli yaratıyor, kedi gibi seyirci üzerinde de. Çocuklara yönelik kısım ise elimizdekinin/yanımızdakinin kıymetini bilmek ve birlik olabilmek üzerine… Bencilliğin günü kurtarsa da ancak takım ruhu ve arkadaşlık bağı ile hayatta güçlü kalınabileceğini vurguluyor film. “Shrek”in izinden giderek masal kahramanlarından ve macera dolu bir yolculuğa çıkma rutininden de faydalanarak… Çizmeli Kedi’nin o meşhur bakış numarası da unutulmamış, hatta çeşitlendirilmiş.
Bencillik eleştirisi
Bir yanda ölüm korkusu gibi ağır bir konu (Bergman’ın “Yedinci Mühür”üne gönderme yapıyor sanki) bir yanda ise çocuksu bir mizah… Dengesi zor bir terazi… “Çizmeli Kedi: Son Dilek” dengeyi sağlamakta pek mahir değil açıkçası. Derin gibi görünen ama sığlaşan bir anlatısı var. Belki doğrudan çocuklara yönelik olsaydı hikâye daha tutarlı hâle gelirdi ama bu sefer de filmin en etkileyici teması olan ölüm korkusu yer bulamayacaktı kendine. Belki bu hikâyeye bir Pixar dokunuşu gerekiyordu. Ama yine de hakkını yemeyelim; DreamWorks “Shrek” serisinde yaptığını bir kez daha yapıyor ve mevcut maceradan güçlü bir yan karakter çıkarmayı başarıyor. İyi niyeti, hiç yitirmediği güven duygusu ve acı geçmişini simgeleyen çorap-kazağıyla köpek Perrito, Çizmeli Kedi ve Kitty Yumuşak Pati’den epeyce rol çalıyor. İleride onun da solo filmini izlemek sürpriz olmayacak. “Çizmeli Kedi: Son Dilek”in Oscar şansına bakarsak… Faşizm ve savaş eleştirisi ile evlat kaybını maharetle anlatan “Guillermo del Toro’s Pinocchio” ile kıyaslandığında biraz geride kalır gibi görünüyor.
Filmin orijinal seslendirme kadrosu muhteşem. Çizmeli Kedi’yi Antonio Banderas, Kitty Yumuşak Pati’yi de Salma Hayek, Anne Ayı’yı Olivia Colman, Altın Saçlı Kızı Florence Pugh seslendiriyor. Biz bu versiyonunu izleyemedik. Basın gösteriminde Türkçe seslendirilmiş versiyonu vardı perdede. Ama Türkçe versiyonunun da hayli başarılı olduğunu belirtmek gerek. Çizmeli Kedi’yi İlham Erdoğan, Kitty’yi Canan Kılıç, Perrito’yu Adem Adıgüzel ve Altın Saçlı Kızı da Selen Öztürk seslendiriyor; emeklerine ve seslerine sağlık. “Shrek”severlere bir de müjde… Finalde hoş bir sürpriz sizi bekliyor.