Kuraklığın meteorolojik, tarımsal ve hidrolojik kuraklık olarak 3’e ayrıldığını vurgulayan Kurum, Türkiye’nin şu anda yaşadığının “meteorolojik kuraklık” olduğunu söyledi. Kurum şunları dedi: “En son 2008’de böyle bir kuraklıkla karşı karşıya kaldık. Bu kuraklık neticesinde su kaynaklarımızda ciddi azalma yaşandı, tarım faaliyetleri ve üretimde hem girdileri hem de maliyetleri artıran, belki önümüzdeki süreçte bu suları bulamayacağımız endişesine de hepimizi sevk ediyor.”
Sanayiciye arazi
Bakan Kurum, İklim Şurası’nda alınan 217 kararın Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli rehber olduğunu, İklim Kanunu ile 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşılması için yasal dayanağın sağlanmış olacağını söyledi. Kurum, net sıfır emisyon hedefinde ve iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli destekçinin yenilebilir enerji yatırımları olduğunu kaydetti. Türkiye’nin yenilenebilir enerjide dünyada 12, Avrupa’da ise 5’inci sırada yer aldığını belirten Kurum, “Atıl durumda ve tarıma elverişsiz olan 300 milyon metrekare araziyi yenilenebilir enerji yatırımları için sanayicimize, üreticimize tahsis ediyoruz. Onlar arazilere rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri kurulacak. 20 bin megavat yenilenebilir enerji üretimi sağlamış olacağız. Enerji ve kaynak verimliliğini, hava, su ve toprak için sıfır kirlilik prensibini gösteren tesislere, ‘Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi’ vereceğiz artık” bilgisini verdi.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran ve Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç da Ankara’da yapılan ihracatın yüzde 42’sini Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirildiğini belirtirken, “Yeşil dönüşüme ayak uydurmazsak ihracatın karını Avrupa’ya bırakmak zorunda kalacağız. Bu çerçevede; gelişmelerin takibi için Yeşil Dönüşüm Ofisi’ni kuruyoruz” dedi.