Başörtüsü teklifi görüşmeleri devam ediyor

Teklifin geneli üzerinde devam eden görüşmelerde söz alan muhalefet partileri, seçime az bir zaman kala; AK Parti’nin anayasa değişikliği teklifini getirmesini eleştirdi. CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, AK Parti’nin 2010 yılında yaptığı anayasa değişikliği ile 2016 yılında bir başka anayasa değişikliğiyle referanduma gidildiğini hatırlatarak, “Ve şimdi yine böyle bir süreçte bunların hiçbirinde bu konudaki sorunu; başörtüsü ya da kılık kıyafet özgürlüğü ya da 41’inci maddedeki ailenin korunmasına ilişkin getirilen 2 maddeyle ilgili düzenlemeyi yapma ihtiyacı duymadı” yorumunda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçmişte; “Başörtüsü sorununu biz çözdük” şeklindeki sözlerini hatırlatan Tezcan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Şimdi, çözülen bir meseleyle ilgili Anayasa değişikliğini konuşuyoruz. Şimdi sizde, ‘Ee canım siz sebep oldunuz, kanun değişikliğini siz getirdiniz, biz de madem öyle; Anayasa değişikliği yapalım dedik’ diyeceksiniz. Bu meselenin hikayesi çok anlatıldı, belli ki çok da anlatılmak isteniyor. Bu meseleyi Anayasa değişikliğiyle çözmek yerine bu konuda, kılık kıyafet özgürlüğü konusunda esaslı bir ihtilaf olmamasına rağmen bu meselenin ısrarla ve ısrarla hatırlatılıp anlatılması ihtiyacı var demek ki iktidarda. 21 yıllık bir iktidar pratiğinden sonra sandıkta seçimi kaybetme riski ve ihtimali üzerinden yeni bir siyaset mühendisliği hesabı olarak bu mesele gündemimize geldi.”

CHP’nin, başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği teklifini AYM’ye taşımasını Tezcan, “Keşke 2008’de Anayasa Mahkemesine gitmeseydik, bu tutumlar ne yazık ki size hak etmediğiniz 12 yıllık ilave iktidar verdi” dedi.

UZLAŞMA ÇAĞRISI

Demokrasi ve Atılım Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, geçmişte başörtüsü meselesinin ülkenin ‘kanayan yarası’ olduğunu, çok büyük acıların yaşandığını belirterek, “Bu acılar sebebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsin edilen bütün siyasi partilerin bundan üzüntü duyması, geçmişte yapılan hataları açıkça ifade etmesi ve bugün başörtüsü özgürlüğünün güvenceye kavuşturulması konusunda tam bir mutabakatın var olması gerçekten Türkiye için çok değerli olduğunu düşünüyorum; bunun altının çizilmesi kanaatindeyim. Bu da gerçekten ülkemiz için aslın da bir taraf tan acı bir tablo, 2023’te bu meseleleri konuşuyor olmamamız daha da acı bir tablo ama diğer taraftan da en azından geçmişte kalmış olması hususunda tam bir mutabakat olması da değerli, önemli” diye konuştu. Yeneroğlu, tüm partilerin bu konuda ortak bir metinde uzlaşması gerektiğinin de altını çizdi.

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu, başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliğinin hazırlanma sürecini ve hazırlanma şeklini eleştirerek, bu kadar ciddi bir konunun bürokratlar tarafından kotarılması ve yürütme salonlarında bunların son şeklinin verilmesinin doğru olmadığını savundu. Kaboğlu, başörtüsüne indirgenen mutlak düzenlemenin, hak ve özgürlüklerin güvence ve sınırlama ilkelerine aykırılığın ötesinde özgürlükler sistematiğini alt üst ettiğini belirterek, “Haklar ve özgürlükler arasında olası çatışma halinde uzlaşma tekniğinin uygulanmasını olanaksız kılıyor. Kimlik saptamayı bile engelleyebilecek mutlak bir düzenleme, kamu hizmetinde liyakat ve güvenlik ilkelerine de aykırı. Görünürde temel bir hakkın korunması amacından yola çıkarak Anayasa’ya, özgür bir dini referans koymak ki bu başını örtmek olarak belirlenmiş, belirli bir dine ait olan bir sembolün taşınmasına ilişkin din referanslı düzenleme laiklik ilkesiyle de uyumsuz” diye konuştu.

BU KONU ÇÖZÜLMÜŞ DURUMDADIR

İYİ Partili sözcüler, başörtüsü ile ilgili konunun çözüldüğünü ve yeniden kapanan bir yaranın gündeme getirilmesini eleştirdi. İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, anayasa değişikliği teklifinin iki maddesinin de özensiz yazıldığını belirterek, “24’üncü maddenin içeriği yönünden, örtünen ya da örtünmeyen tüm kadınların giyim kuşam özgürlüğünü güvence altına almalıdır. Olaya dini inanç üzerinden bakılması seküler kesimin ayrımcılığa uğraması tehlikesini de beraberinde getirecektir. Son derece önemli olan bu konu aslında çözülmüş durumdadır. Bu konunun çözüldüğünü ve kamuda ya da özel sektörde bu konuda hiçbir sıkıntının yaşanmadığını burada bulunan herkes kabul etmektedir” dedi.

Muhalefetin, teklife yönelik eleştirilerine yanıt veren MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, batının, kadının kadınla, erkeğin erkekle yaşamasını ‘aile’ diye tanımladığını belirterek, “Kendi cinsine karşı cinsel davranışların normal görülmesini isteyenleri sıklıkla duyuyoruz. Bu bozulmaya, bu sapkınlığa karşı çıkan tüm itirazları etkisiz kılmak için de her türlü tertibin yapıldığına müsaade edildiğini görüyoruz. Batı, ilahi doğal özden kopmuş durumda. Gey ve lezbiyen kiliseleri kurulmuş, Lut kavminin sapkınlığının postmodern versiyonunu bugün ülkemize ihraç etmek istiyorlar ve maalesef bazı belediyelerimiz bunlara yaptıkları yardımlarla, cesaretlendirmeyle hatta bir siyasi partimizin genel başkanının özendirmesiyle öyle bir yere geldik ki bu, artık toplumsal bir sorun haline gelmeye başladı. Bunun için buna karşı çok ciddi mücadele vermek zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir