Sanatçılar – Sarah Andersen, Kelly McKernan ve Karla Ortiz – yapay zeka kullanarak metinden görüntüye eserler üreten Stable Diffusion, Midjourney ve yakın zamanda kendi yapay zeka sanat oluşturucusu DreamUp‘ı yaratan DeviantArt’a telif hakkı davası açtı.
Sanatçılar, bu yapay zeka araçlarının “orijinal sanatçıların izni olmadan” internette bulunan milyarlarca görüntüyü kullanarak eğitildiklerini ve bu veriler üzerine geliştirildiklerini belirtiyor. Bu bağlamda süreç içerisinde milyonlarca sanatçının haklarının ihlal edildiğini belirtiyorlar.
AI sanat araçlarının popülaritesi geçtiğimiz yıl patladığından, sanat topluluğu güçlü tepki gösterdi. Bazıları ise Photoshop, Illustrator ve benzeri yazılımlarda olduğu gibi bu araçların da sanatçılara yardımcı olabileceğini belirtti. Ancak genel çoğunluk bu para kazanma sistemlerini eğitmek için çalışmalarının kullanılmasına karşı çıkıyor.
Üretken AI sanat modelleri, genellikle içerik oluşturucuların bilgisi veya izni olmadan web’den toplanan milyarlarca görüntü üzerinde eğitiliyor. Yapay zeka sanat üreteçleri daha sonra belirli sanatçıların stilini taklit eden sanat eserleri yaratmak için kullanılabilir.
Bu sistemlerin telif hakkı yasasını ihlal edip etmediği asında karmaşık bir sorun. AI sanat araçlarının üreticileri genellikle bu yazılımların telif hakkıyla korunan verilerle ilgili eğitiminin (en azından ABD’de) adil kullanım doktrini kapsamında olduğunu iddia ediyor. Ancak adil kullanım kapsamında olan bir eserin kullanılması için de mahkemeden izin alınması gerekmekte. Bir diğer önemli faktör bu yapay zeka firmalarının merkezi konumlarının nerede olduğu ve amaçlarının ne olduğu gerçeği. Bazıları kar amacı gütmeyen kuruluşlar olabiliyor. Bazılarının merkezi örneğin Almanya’da veya Meksika’da olabilir. Tüm bunlar yasal süreçler için çözülmesi gereken faktörler arasında bulunuyor.
En nihayetinde hem sanatçılar hem de sanatçıların eserleriyle eğitilen yapay zeka sistemleri arasında çözülmesi gereken hukuki bir sorun var.