Gaziantep FK deplasmanında Fenerbahçe sahadan 2-1 galip ayrıldı ve zirve yarışına yeniden tutundu. Sarı-lacivertlilerin zaferinin yanı sıra Jorge Jesus’un tercihleri eleştiri topladı. Milliyet yazarı Uzay Gökerman, Jorge Jesus’un Arda Güler ve Emre Mor tercihlerini yorumladı.
İşte Uzay Gökerman’ın “Fenerbahçe sırat köprüsünden geçti” başlıklı yazısı…
Geçen hafta kaybedilen derbi sonrasında Fenerbahçe’nin o maçı unutmasını ve önündeki 6 karşılaşmaya odaklanmasını konuşmuştuk.
Aslında Beşiktaş derbisine kadarki 7 karşılama olarak düzeltmem gerekiyor.
Gaziantep FK (D)
Ümraniyespor (D)
Kasımpaşa
Adana Demirspor (D)
Konyaspor
Kayserispor (D)
Alanyaspor
Fenerbahçe’nin sezonun devamı ve şampiyonluk için en kritik maç koridorunun burası olduğunu rahatlıkla iddia edebiliriz.
Neden?
Öncelikle takım performansı olarak dibe vurduğu, sarsıldığı, dalgalandığı ve bocaladığı bir dönemden geçiyorlar.
Dünya Kupası arası öncesinde bir oyun planı vardı; bolca rotasyonda oyuncular değişiyor ama plan tıkır tıkır işliyordu. Arada oynadığı hazırlık karşılaşmalarında da istediğini yapan ve rakibe kabul ettiren Fenerbahçe izlediğimizi söylersek bu hatalı bir yorum olmaz.
Trabzonspor ve peşinden çok etkisiz Galatasaray karşılaşması bir anda işlerin terse dönmesine neden oldu.
Bir kere dün de gördük oyun planı diye bir şeyden söz etmek pek de kolay değil artık.
Oyun planı, oyuncunun aldığı inisiyatifle sonuca gitmeye dönüştü.
Takım oyunu bozulunca ve oyuncuların yapabildikleri ve yapamadıkları ile çözüm üretilince göze batan futbolcuların sayısında da bir artış oldu; daha çok olumsuz anlamıyla da kuşkusuz.
Jesus’un kimi oyuncularda ısrar etmesi ve tereddütsüz güven duyarak kadroyu, oyunu bu futbolcular üzerinden kurmasının sonucu da bazı oyuncular devre dışı kaldı; takımın parçası olmaktan da uzaklaştı.
Böyle yazınca hemen şu şekilde bir tepki de yükselebilir; Jesus forma adaleti olan bir teknik direktör ve tüm oyunculara hak ettiği forma süresini veriyor.
Evet bunun Avrupa maçları sırasında yaptığını ve başarı sağladığını da söyleyebiliriz; ancak az önce konuştuğumuz işleyen “oyun planı” çerçevesinde; Dünya Kupası sonrasındaki 5 karşılaşmada görece sınırlı sayıda oyuncu grubuna şans verdiğini söylememiz gerekiyor.
Mesela Crespo bu 5 maçlık seride ortalamanın altında kalan bir oyuncu oldu; dün de iyi değildi ve 83 dakika sahada kaldı.
Emre Mor’a 68 dakika sabretmek bir başka detaydı.
Bu oyuncunun ilk yarının sonlarına doğru 2 metre ofsayt durumdaki Batshuayi’ye yaptığı asisti oyunun heyecanı ile açıklamaya çalılırsak o zaman futbol oyun bilgisi, sahayı 3 boyutlu okuyabilme ve oynama gibi çok önemli ve değerli detayları gözardı etmiş oluruz ki bu tecrübedeki bir Fenerbahçeli oyuncu için buna ne kadar zaman var tartışma konusudur.
Zaman konusu açılınca kuşkusuz akla ister istemez “yine” Arda sorunu çıkıyor.
Evet, Arda’nın oynaması için kendini daha ne kadar ispat etmesi veya ne yapması gerekiyor?
Yeri gelmişken söyleyeyim; yanılırsam özür de dilerim, ben Jorge Jesus’un forma adaletine sahip bir teknik direktör olduğunu düşünmüyorum veya böyle bir irade göremiyorum.
Dün Zajc’ın kulübede bile olmaması bunun net göstergelerinden biriydi.
Bu oyuncu geçen sezon o kadar parlamışken ne oldu da bu sezon takasta kullanılmada düşünülecek pozisyona geldi bu sorunun tek bir cevabı var.
Kuşkusuz bu Fenerbahçe teknik adamının bileceği ve son kararı vereceği bir durumdur. Sezon sonunda bu takımı mutlu sona eriştirmeyi başarırsa geride ne Zajc kalır ne Arda’nın ne kadar süre aldığı, unutulur gider.
Futbol bir sonuç oyunudur. Kazanan her zaman haklı olur.
Ancak Fenerbahçe’nin yıllara yayılmış kırılganlıklarının içinde bizim de tecrübe ettiklerimiz var ve bu zor süreçte en ufak puan kayıplarının telafisi mümkün olmadığını çok iyi biliyoruz.
Dün Fenerbahçe bir sırat köprüsünden geçti.
Kazandı ama özellikle ilk yarı kalesinde gördüğü pozisyonlar hesaba katılırsa (puan) kaybedebilirdi de.
Son cümle o kadar tehlikeli ki son 8 sezonda kaç defa yaşanmış acı hatıraya dayandığını burada yazsam kitap sayfası olur.
Bu yaşa ve tecrübeye gelmiş Jesus kuşkusuz bizden çok daha fazla şey biliyor.
Kafasında inandığı bir oyun planı ve bunu oynayacak oyuncu grubu var; onlarla deniyor.
Yazının girişinde üzerinden geçtiğimiz fikstür iyi futbol vaadetmese de mutlak surette sonuca gidilmesi ve 3 puan alınması gereken zor bir süreç.
Dün Ferdi maça sağda başladı ve orada bitirdi.
Sol bekte Alioski vardı.
Mesela bu tercih çok doğruydu. Çünkü orijinal sol bek Alioski gibi bir oyuncuyu bu takımın önemli bir parçası haline getirmek gerekiyor.
Ancak Emre Mor ve Mert Hakan tercihlerinde o kadar emin olmak mümkün değil.
Arda Güler oyuna girdikten sonra orta sahadaki top istasyonu etkin hale geldi. Rossi’nin asist yaptığını izledik ancak bu oyuncuya etkili olmasını sağlayan 2 önemli oyuncu vardı; Ferdi ve Arda.
Jesus’un bu iki oyuncuyu birden sahada olmasını sağlayacak bir takım düzeni ve oyunu oynatmasının Fenerbahçe’ye yepyeni bir plan kazandıracağını düşünüyorum.
Yeni transfer Samet için çok erken; dün Gaziantep FK’nın ilk yarıdaki etkili olduğu anlarda özellikle kenardan gelen ataklarda sorumluluğunu ölçmek kolay değildi.
Sadece bir pozisyonda ofsayt çizgisini bozdu herhalde bu konu Samandıra’da üzerinden geçilecektir.
Fenerbahçe’nin kazanması gerekiyordu ve önemli bir 3 puan aldı. Şimdi kaldı 6 maç.