Süper Lig’de Galatasaray’a mağlup olarak zirve yarışında ağır bir darbe alan Fenerbahçe’nin gündemini Ercan Güven değerlendirdi. Ercan Güven, Fenerbahçe’nin Antalyaspor ile oynadığı müsabakadan önce yaşananları kaleme aldı. Usta kalem, Fatih Terim’i örnek gösterdi.
İşte Ercan Güven’in “Asıl Jesus’a ‘takviye’ lazım!” başlıklı yazısı…
Antalya’daki Fenerbahçe maçına dakikalar kalmış… Yayıncı kuruluş ayrıcalığını kullanıp sahaya çıkmak üzere olan takımların teknik sorumlularından son röportajları alıyor.
Sıra Jorge Jesus’ta… Hocalara kendi takımı ve rakip hakkındaki rutin soruların arasına, maça ilişkin bir merakını sıkıştırıyor muhabir:
“Antalya sahası biraz sorunlu, özel önlemleriniz olacak mı”?
Merak edilmeyecek gibi değil… Gerçekten de Antalya sahası feci durumda. Maçtan sonraki eleştirimde “çamurun üzeri yeşile boyanmış gibi” şeklinde betimlemem abartı olabilir ama abartı vahametin altını çizmek için bir ifade şeklidir.
Evet… Zemin Vefa Bozası kıvamında!
Ne yanıt veriyor Jesus biliyor musunuz? “O konuda bilgim yok” !..
Yat yarışına barometreye bakmadan çıkan kaptan sanki. Yahu maça yarım saat var. Konuk takım bastığı yerin farkında değil.
Bırakın şampiyonluk iddiasındaki milyonlarca euro değerinde futbolculardan kurulu takımın bu zeminde kendine has taktiğini uygularken artılarını eksilerini, insan yeni ayakkabısıyla sahayı enlemesine geçecek olsa önlem alır, ayağına galoş falan takar hiç yoksa.
Maça dakikalar kala Jorge Jesus’un bilgisi olmaz mı sahanın durumu hakkında. Elbette gece gelip zemini kontrol edecek hali yok hocanın. Fenerbahçe’den kimse göz atmamış, bilgi vermemiş. Merak etmemiş. Bu işleri üstlenmiş birileri yok yani.
Düdük çalıyor… Fenerbahçe çıkıyor sahaya. Bildiğini oynamaya çalışıyor. İlk yarı kabus gibi geçiyor. Neyse ki, ikinci devre klasik Jesus hamleleri ve Antalyaspor’un oyundan düşmesiyle durumu kurtarıyor şampiyon adayı!
Galatasaray derbisinden önce “kuyu kazar gibi” olmasın diye pek üzerinde durmadım bu ihmalin ama eleştiri yazısının üstüne Fenerbahçe’de bazı şeylerin iyi gitmediğini anlatmak, derbi öncesi uyarmak için “Da Vinci” şifresi gibi bir başlık koydum:
“Perşembenin gelişi” !..
“Perşembe” derbiydi ve geldi. Hem de ne geliş.
Ben hissediyordum da Fenerbahçeli sezmiyor muydu durumu?
Divandan, üyelerden, taraftardan kime rastlasam “bir şey eksik bu takımda ama bulamıyorum” diyordu derbiden önce.
Aslında bir şeyler “fazla” Fenerbahçe’de!
O da… Jesus gibi üst düzey bir yabancı hoca.
Adam işine bakıyor. Taktiği öğretiyor. Kadronun müsait olanını sürüyor sahaya. Yetmezse hamle yapıyor. Olmadı, bir dahaki maça odaklanıyor. Havaymış, sahaymış, fiziksel sorun varsa, adalet de var; hem kendi takımına hem rakibe. Daha iyi bir takım, daha iyi bir taktik varsa o şampiyon olacak ki, son derece doğal bir şey üst düzey yabancı hoca için.
Gel de anlat Fenerbahçeliye.
Biz alışmışız Fatih Terim gibi çimenlerin boyunu bile ölçtüren hocalara; o yüzden sorun bizde olabilir tabi.
Ara transferde Fenerbahçe’ye takviye mi gerekli… Jesus’a da takviye lazım. Bu ülkenin koşulları ile arasındaki boşluğu dolduracak biri veya birileri. Başkan yetişemez… Fenerbahçe “Abdurrahim Albayrak’ını arıyor” belki de!