Bakan Çavuşoğlu’nun yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: PKK-YPG yandaşları terör propagandasına devam ediyor. Buna izin verilmesi asıl kabul edilemez. Bu son saldırı sadece Cumhurbaşkanımıza yönelik bir saldırı değil, tüm Türkiye’ye yönelik bir saldırıdır. İsveç Büyükelçisini Bakanlığımıza çağırıp gerekli tepkiyi gösterdik. Stockholm Büyükelçimiz de Stockholm’de gerekli tepkiyi gösterdi. Sorumluların derhal bulunması gerektiğini vurguladık. Daha önce bazı lazer gösterileri de oldu. Bu tür şeyleri engellemenin zor olduğunu söylüyorlardı. Fakat bu şehrin merkezinde herkesin gözü önünde olan bir şey. Bu şu demek İsveç makamları buna göz yumdu, izin verdi demek oluyor bu. Bizim İsveç’ten beklentimiz kınama ya da açıklama yapmaları değil. Her şeyden önce imzaladığımız ahidnamenin şartlarını yerine getirmeleri lazım. Tedbir almazlarsa Fransa’da olduğunu gibi kendilerine yönelik de şiddet olayları yaşayacaklar bu terör örgütlerinden. PKK İsveç’in NATO üyeliğini engellemek istiyor. İsveç hükümeti bu tarz eylemlere yanıt vermezse biz de İsveç’in NATO üyeliği için istediği cevabı veremeyiz. Bu kadar açık,net. Ortada bir ahidname var. Yani PKK İsveç’in NATO üyeliği yolunda mayın döşüyor. Bu mayınları temizlemek de bu mayınlara bile bile basmak da kendi ellerinde, İsveç’in kendi tercihidir. İsveç burada bir tercih yapmak zorundadır.
“İSVEÇ ADIM ATMALI”
Bir önceki hükümet ile kıyaslama yapacak olursak bu hükümet daha kararlı. Ancak biz sözde değil eylemde görmek istiyoruz bu tepkileri. Şimdi adım atma zamanı. Zaman baskısı altında olan biz değiliz. Onlar. Kanunların hükümlerini uygulayıp tedbir alacaklar.
İSVEÇ BÜYÜKELÇİSİ DIŞİŞLERİ’NE ÇAĞRILDI
Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsveç’in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström, PKK/PYD-YPG yandaşlarınca dün Stockholm’de gerçekleştirilen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da hedef alan terör propagandasıyla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Büyükelçiye, Türkiye’nin bu menfur eylemi şiddetle kınadığı ve protesto ettiği, güçlü ifadelerle bildirildi. Ayrıca, İsveç’in Üçlü Ahitname’yle verdiği taahhütlerin açık bir şekilde ihlali olan ve Türkiye’nin açıkça tehdit edildiği bu tür terör eylemlerine müsaade edilmemesi talep edildi. Bu çerçevede, eylemin faillerinin tespit edilerek, gerekli işlemlerin yapılması ve İsveç’in taahhütlerini yerine getirmesi yönündeki beklentiler iletildi.