Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında, terör örgütü PKK ile bağlantılı bir televizyonda, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) yönelik ifadeleri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı. İstanbul’da gözaltına alınan Fincancı, 27 Ekim’de Ankara’da sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı. Soruşturma sonunda Fincancı hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 1 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle açılan dava Ankara 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘yetkisizlik’ kararı verilerek İstanbul’a gönderildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ayrıca, Fincancı ve TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmaları talebiyle bir davaname hazırlayarak, Ankara 31’nci Asliye Hukuk Mahkemesinde gönderdi.
REDDİ HAKİM TALEBİNİ ÜST MAHKEME DEĞERLENDİRECEK
Savcılığın talebiyle Ankara 31’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın bugün görülen ön inceleme duruşmasına, görevden alınması istenen konseyin bazı üyeleri ile avukatları katıldı. Duruşmayı, bazı CHP ve HDP milletvekilleriyle Dünya Tabipler Birliği temsilcisi de izledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı davanamenin özetinin okunmasının ardından söz alan TTB Merkez Konseyi üyelerinin avukatları, başsavcılığın duruşmayı takip etmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasını istedi. Talebi değerlendiren hakim, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda başsavcılığın duruşmalara katılmasını emredici bir hüküm bulunmaması nedeniyle avukatların istemini reddetti. Davanamede TTB Merkezi Konseyi Başkanlığı ve Şebnem Korur Fincancı’nın hasım olarak gösterildiğini, fakat davanamenin düzenlendiği tarihte kimlerin Merkez Konseyi üyesi olduğuna dair bir tespitin yapılmadığını bildiren avukatlar, görevine son verilmesi istenen kişilerin söz haklarının ihlalinin hukuka aykırılık teşkil edeceğini öne sürdü. Avukatlar, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etti. Hakim, bu talebi de reddetti. Fincancı’nın avukatı Oya Meriç ise TTB Merkez Konseyi Başkanının, kurul üyeleri içinden seçildiğini, bu nedenle müvekkilinin görevden alınmasına yönelik müstakil bir talebin ileri sürülemeyeceğini söyledi ve usule ilişkin itirazda bulundu. Avukat Meriç’in itirazının da reddi ve duruşmada tahkikat aşamasına geçileceğinin belirtilmesi üzerine söz alan avukatlar, eşitlik ilkesine aykırı hareket ettiğini öne sürdükleri hakimin reddini istedi. Reddi hakim talebi üzerine mahkeme, ret talebinin incelenmesi için mütalaa evrakının bir üst mahkemeye gönderilmesine hükmetti ve davayı erteledi.