Ancak bu tip maçlarda tecrübe çok büyük önem taşıyor. Hırvatistan 1998’den bu yana 6 farklı Dünya Kupası’nda iki yarı final ve bir final oynadı. Ayrıca teknik direktör Zlatko Dalic de 2017’den beri takımın başında.
Fas ise bu seviyeleri ilk kez yaşıyor. 1 Eylül’de göreve gelen Regragui ile bir mucizeye imza attılar. Bununla beraber dakikalar ilerledikçe her iki takımın fiziksel olarak geriye gitmesi ve yorgunluğun ağır basması dikkat çekti. Zaten arka arkaya sakatlıklar bu durumun göstergesiydi.
Orsic’in enfes şutuyla 2-1 öne geçen Hırvatistan avantajı cebine koyarak ikinci yarıya çıktı. Her ne kadar takımlar yorgun olsa da sıkıcı bir ikinci yarı yoktu.
75’te Fas’ta En Nesyri’nin kaçırdığı gol ve takımın sürekli hücuma çıkmayı istemesi, Hırvatistan’ın topu kapıp hızlı geçiş oyunları denemesi futbolseverleri memnun etti. Tam anlamıyla Walid Regragui’nin tarif ettiği gibi bir maç oluyordu. Grup aşamasında 0-0 biten karşılaşmanın ardından dünkü 3.’lük maçı arasında epey fark vardı. Yarı final aşamasında tüm futbolseverlerin hayalini kurduğu ‘Hırvatistan-Fas finali’ belki gerçekleşmedi ama dün akşam oynadıkları 3.’lük maçı adeta bir final havasında ve heyecanında geçti.
Hele 90+5. dakikada Fas’ta En Nesyri’nin kaçırdığı kafa vuruşu bu heyecana heyecan kattı. Maçtan sonra Faslı futbolcuların hararetle hakeme koşması, Hırvat futbolcularınsa müthiş sevinci sanki final izliyoruz hissi verdi.
Hırvatistan, Fransa 98’den sonra Katar 22’de de 3.’lük kürsüsüne çıkarak tarihi bir başarı elde etti. Fas ise 4.’lüğü alarak tarihteki en başarılı Afrika ülkesi oldu.
Yazıyı tamamlarken özel bir isme saygı duruşunda bulunmamak olmaz. Hırvatistan’ın emektar kaptanı Luka Modric, futbolseverlerin kalbinde özel bir yer kazanarak 2022 Dünya Kupası’nı bitirdi. 2018 Rusya’da gelen 2.’likten sonra 2022 Katar’da da 3.’lük kürsüsüne çıkan 37 yaşındaki yıldız, 2026’da maalesef olamayacak. Ama şuna eminiz ki Luka Modric artık tıpkı Davor Suker gibi bir Hırvatistan efsanesi olarak en güzel hatıralarımızda yerini alacak.