Öğretmen ‘kanka’ olmamalı

Ozan Ömer Kadüker – Öğretmen, öğrencileriyle arkadaş olmalı mı yoksa iletişimi sınıfla mı sınırlandırmalı? 20 yıl önce böyle bir soru gündeme gelmezdi ancak öğretmenlerini sosyal medyada takip eden öğrenciler, kendilerini onlarla arkadaş gibi görmeye başladı. Oysaki uzmanlara göre eğitsel otorite gereği öğrencilere belli bir mesafe koymak ve bunu korumak çok önemli.

Sadece sosyal medyada değil, okul dışında öğrencilerle ilişkilerde de dikkatli olmak gerekiyor. Öğrenciyle samimi olmak iletişimi kuvvetlendiriyor ancak burada belli bir sınır çizilmeli. Çünkü okul dışında buluşma sırasındaki serbest davranışlar zamanla sınıfa yansıyabiliyor, giderek sınıf disiplininin bozulmasına, olumsuz olaylar yaşanmasına neden olabiliyor. Peki, öğrenci-öğretmen ilişkisi nasıl olmalı? Merak edilenleri Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdevs Güneş ile konuştuk.

‘Özel hayata müdahale’

Öğrencilerle arkadaş olmanın sonucunda eğitim kapsamının dışına çıkılabileceğini belirten Prof. Dr. Güneş, öğretmenin öğrencilere belli bir mesafe koyması gerektiğini kaydetti. Öğretmenlerin öğrencilerle arkadaş olamayacağının altını çizen Güneş, nedenini şöyle açıkladı: “Yaş, bilgi ve deneyim farkı bu arkadaşlığı olanaksız kılar. Eğer öğrencilerden birinin arkadaşlığını kabul ederse tüm sınıfın arkadaşlığını kabul etmek zorunda kalır. Sosyal ağlarda öğrencilerle arkadaş olmak, eğitsel ilişkileri bozmakta, eğitsel otoriteyi tehlikeye atmaktadır. Ayrıca özel yaşama müdahale de olmaktadır.”

Eğitsel otorite şart

Öğrenci-öğretmen ilişkisi, kurslar, özel derslerde daha da esnekleşebiliyor. Bu durumlarda ailelerin öğretmenlerle işbirliği yapması gerektiğini dile getiren Güneş, “Bunun amacı, öğrencinin gelişimi, öğrenme güçlükleri, okulla ilgili sorunları hakkında görüşleri paylaşmak, saptanan sorunlara çözüm önerileri sunmaktır. Bu süreçte öğretmen ve öğrenci ilişkileri izlenmeli, eğitsel olup olmadığı sorgulanmalı” diye konuştu.

Öğretmen ve öğrenci arasında yönlendirici, baskıcı, serbest gibi çeşitli ilişkiler görülebildiğini aktaran Güneş, “Doğru, bilimsel ve demokratik olanı eğitsel ilişkidir. Eğitsel ilişki akademik başarının anahtarıdır. Öğrencileri öğrenmeye güdülemekte, özgüven kazandırmakta ve geleceğine yön vermektedir. Eğitsel ilişki, eğitsel iletişim ve eğitsel otorite olmak üzere iki temele dayanmakta. Eğitsel iletişim, öğrencilere bilgi, beceri ve tutumlar kazandırmak için öğrenme ve öğretme sürecini kolaylaştıran bir dili içermekte. Eğitsel otorite ise öğrencilere zor kullanmadan, onları etkileyerek öğrenmeye yönlendirme gücü ve becerisidir. Öğretmen, öğrencilere güven vermeli, olumlu yönlendirmeli ve gelişimine katkı sağlamalı” dedi.

Bunları yapmayın!

Okul dışı görüşmelerin eğitim ve öğrenme ortamına zarar verdiğine değinen Güneş, şunları söyledi: “Öğrencilerle dışarıda buluşma, müze, sergi, inceleme gibi eğitsel amaca yönelik olmalı. Etkinlik için okul ve ailelerden izin alınmalı, kısa süreli ve yılda birkaç kez olacak şekilde planlanmalı. Çünkü buluşma sırasındaki serbest davranışlar, zamanla sınıfa yansımakta, eğitim ve öğrenme ortamına zarar vermekte ve sınıf disiplini bozulmaktadır. Ayrıca öğrenciler özel arabaya alınmamalı. Öğrencilerin eğitsel amaçlar dışında öğretmenin evine gitmesi de önerilmez. Veli onayı alınmadan öğrenci eve ve arabaya kabul edilmemeli.”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir