Nitaj ailesinin 2’nci çocuğu olarak dünyaya gelen minik Tıar, henüz 12 günlükken nefes alma sıkıntısı yaşadığı için ailesi tarafından doktora getirildi. Kalbindeki büyük damarın problemli olduğu anlaşılan Tiar, durumu ağır olduğu için Kosovalı doktorlar tarafından Türkiye’ye yönlendirildi. Uçak ambulansla solunum makinesine bağlı şekilde Türkiye’ye getirilen Tiar, sağlık personelleri ve hastane ekipleri tarafından havaalanında karşılandı. Hastanede tetkikleri yapıldığında; kalp yetmezliği bulunan bebeğin kalp kasılmasında bozulma ve vücudunda enfeksiyon tespit edildi. Bu nedenle öncelikle 1 hafta uygulanan ilaç tedavisiyle solunum ve enfeksiyon problemi atlatıldı. Ön tedavinin ardından Tiar, ameliyat edildi.
“AMELİYAT SONRASI GÖĞÜS KEMİĞİNİ 48 SAAT AÇIK BIRAKTIK”
Prof. Dr. Murat Başaran, Prof. Dr. Arda Özyüksel ve Uzm. Dr. Baran Şimşek’ten oluşan ekip tarafından gerçekleştirilen ameliyatla kalpten çıkan aort damarı genişletilerek koarktasyon denilen kritik darlık giderildi. Medicana International İstanbul Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Arda Özyüksel yapılan ameliyatı, “Bu işlemi yaparken bebeğimizin kendi kalp zarından alınan yamayı kullandık. Ameliyat esnasında kalp akciğer makinası ile soğuttuğumuz kanı sadece beyin damarlarına yönlendirerek geçici olarak vücudun alt kısmındaki dolaşımı tamamen durdurduk. Hastamızın bize gelişinde kalbin kasılma fonksiyonları yeterli olmadığı ve geçen süreçte kalp dokusu ödemlendiği için ameliyat bitiminde göğüs kemiğini açık bırakmak zorunda kaldık. 48 saatlik sürecin ardından kalp dokusu iyileşti ve olması gerektiği şekilde kasılmaya başladı. Tekrar ameliyata alarak göğsü kapattık” açıklamasını yaptı.
KALP DELİĞİ TEDAVİSİ İÇİN GELECEK YIL YİNE TÜRKİYE’YE GELECEK
Prof. Dr. Özyüksel, “Bize geldiğinde vücut ağırlığı 3 kilo idi. Şimdi ise 4 kiloya yaklaştı. Artık minik Tiar için her şey yolunda. Bebeğimiz henüz çok küçük olduğu için kalbinde bulunan birden fazla deliğe müdahale etmedik. Bu açık kalan deliklerin yüksek basınçla akciğer damarına zarar vermemesi için akciğer damarı etrafına bant dediğimiz bir sıkılaştırma işlemi uyguladık. Önümüzdeki sene minik Tiar ikinci kez misafirimiz olacak, bu sefer akciğer damarındaki bandı çıkarıp kalpteki delikleri kapatacağız. Tiar bu süreçte normal hayatına normal bebekler gibi devam edecek, kilo alacak ve büyüyecek, biz de Kosovada’ki doktor arkadaşlarımız ve ailesi ile süreci yakından takip edeceğiz” şeklinde konuştu.
“ERKEN TEDAVİ EDİLMESEYDİ HAYATİ RİSK VARDI”
Yenidoğan döneminde bu tür vakaların görülebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Arda Özyüksel, “Doğan her bin canlıdan 8 ila 12’sinde doğumsal kalp hastalığı ile karşılaşıyoruz. Bu hastalarımızda altta yatan kalp hastalıkları çok büyük farklılıklar gösterebiliyor. Örneğin anne karnında her bebekte olan ve doğumdan sonra kapanan bir damarın ilaçlarla açık tutulması sayesinde Tiar ameliyata kadar olan süreci atlattı. Bu damarın erken kapanması durumunda bebeğimizi kaybetmek sözkonusu olabilirdi. Bu tür tedaviler için Balkanlar, Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika’dan ve Türki Cumhuriyetlerinden merkezimize çok sayıda hasta başvuruyor. Hastalar bize gerek sosyal medya hesaplarımız, gerek hastanemiz uluslararası hasta transfer sorumlularımız vasıtasıyla doğdukları yerde yapılan tetkik sonuçlarını yolluyorlar. Ekibimizle hızla değerlendirip gerektiğinde oradaki meslektaşlarımızla da temasa geçip tedavi sürecini planlıyoruz. Her hasta annesinin kucağında uçağa binip gelemiyor, Tiar gibi bazı kritik hastalarımız ambulans uçaklarla ameliyat için hastanemize yönlendiriliyor. Onları da ekibimiz havaalanında karşılayarak yoğun bakımımıza getiriyor’ dedi.
DUDAKLARDA MORARMA, EMME GÜÇLÜĞÜ, EMDİKTEN SONRA TERLEME VARSA DOĞUMSAL KALP RAHATSIZLIĞI OLABİLİR
Prof. Dr. Özyüksel, doğumsal kalp rahatsızlığı olan çocuklardaki belirtileri ise şöyle sıraladı:
“Erken dönemde dudak çevresinde morarma, yemek yemede zayıflık, emme güçlüğü, yemek ardından çok yorulmak, terleme, kilo alamama gibi belirtiler görüldüğünde kalp hastalığı olma ihtimali göz önünde bulundurularak acilen doktora başvurmalı. Çünkü bu tür durumlarda, erken tedavinin önemi büyük. Bazı hastalıklarda hastaya hayatın ilk haftası içerisinde müdahale etmek başarı şansımızı artırma açısından önemli.”
“ARAŞTIRDIM VE TÜRKİYE’DE KALP AMELİYATLARININ BAŞARIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİNİ GÖRDÜM”
Bebeklerinin hastalığını ilk duyduğunda çok üzüldüğünü belirten 33 yaşındaki baba Jeton Nitaj da duygularını “Çok çaresiz hissettik. Ama daha sonra Türkiye’yi araştırdığımda burada, çok başarılı ameliyatlar gerçekleştirildiğini öğrendim. Bir anda hem üzgünken hem de umut var diye mutlu oldum. Bebeğimiz uçak ambulansla geldiği için transfer esnamız biraz stresliydi. Ameliyat olmadan önceki sürecimiz çok stresliydi. Şimdi oğlum ameliyatını oldu ve gayet sağlıklı. Çok mutluyuz. Kullanacağı ilaçlar var. Onları özenle çocuğumuza vereceğiz ve Kosova’ya döndüğümüzde de kardiyolog kontrollerine mutlaka gideceğiz. Buradaki doktorlara, hemşirelere ve tüm personele gelişimizden evimize döndüğümüz ana kadar olan tüm süreç için çok teşekkür ediyorum. Burada bizi çok rahat hissettirdiler ve çocuğumu iyileştirdiler” şeklinde ifade etti.