İstanbul’un Fatih ilçesi, Molla Gürani Mahallesi Oğuzhan Caddesi’ndeki 3 yıl önce aynı evde yaşayan 4 kardeşe ulaşılamayınca polis ekipleri adrese gitmişti.
Ekipler, Cumhuriyet savcısının talimatıyla girdikleri dairenin kapısında “Dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin.” notuyla karşılaşmıştı.
Dört kişi içinde siyanürden zehirlendiği için evin kapısı kapalıydı
Ekipler tarafından yapılan incelemede 48 yaşındaki Cüneyt Yetişkin, 54 yaşındaki Oya Yetişkin, 60 yaşındaki Kamuran Yetişkin ve 56 yaşındaki Yaşar Yetişkin kardeşlerin hayatını kaybettiği belirlenmişti. Kapıdaki not ve evdeki koku nedeniyle adreste incelemeler yapılmıştı. Yapılan ön otopside kardeşlerin, siyanür içerek hayatlarına son verdiği anlaşılmıştı. Olayın ardından daire mühürlendi.
Temizlenen evin mührünü açtıramadı
Hayatını kaybeden dört kardeşin 3 yıl önce toprağa verilmesinin ardından 36 yıllık aile dostları Serpil Alkan eve girmeye çalıştı. Üç yıldır hukuki yönden bir mücadele başlatan Alkan, siyanürden arınan ve siyanür testi temiz çıkan evin kapısındaki mührü bir türlü açtıramadı.
Serpil Alkan evin mührünü açrtırmak için uğraşırken yaklaşık 1 buçuk ay önce mührü kırarak eve giren hırsızlar içeride bulunan televizyonu çaldı.
İçeriye girebilmek için üç sene uğraştı
4 kardeşin ölümü hakkında konuşan Serpil Alkan, “Oya’nın 60 bin lira bir borcu vardı. O yüzden bu sıkıntı oldu. Kardeşlerine siyanür içiriyor. Onlar öldükten sonra kendini imha ediyor. 3 cinayet ve 1 katil oluyor. Sonuç bu. Borçlarından dolayı psikolojisi bozuluyor. 3 sene oldu. Şimdi de eve hırsız girdi.” şeklinde konuştu.
Eve giren hırsıza teşekkür eden Serpil Alkan, “Onların sayesinde ben pazartesi günü eve gireceğim. Biz iki avukatımızla 3 sene uğraştık. Temiz kağıdımız var. Belediyenin açması lazımdı ama açmadı. Beni oradan oraya yolladılar. Belediye, ‘kırın kapıyı, içeri girin’ dedi. Onu da yapmadım. Bugüne nasipmiş.” dedi.
Hırsızlara teşekkür edip televizyonu helal etti
Ev sahibi ile eve gireceğini söyleyen Alkan, “Pazartesi günü eve gireceğim. O eşyaları alıp ikinci el olarak satıp, kedi maması alacağım. Bilgisayarı da doğudaki bir okula hibe etmek istiyorum. Hırsız sadece televizyonu çalmış. Evin içi berbatmış. Temizlenecek ve eşyaları alacağız. Hırsıza teşekkür ediyorum. O televizyonu helal ediyorum. Beni 3 sene koşturdular. Göğüs kanseri oldum. Kendimle de mücadele ediyorum.” diye konuştu.
“AFAD’tan temiz kağıdı aldık”
İHA’nın haberine göre, evdeki eşyalarda siyanür olmadığına dair AFAD’tan belge aldığını söyleyen Alkan, “Olaydan sonra AFAD, bilirkişi, hakime hanım ve benim avukatımla beraber geldik. Bu siyanürle ilgili ölçüm yaptırmak istediğimi söyledim. En azından eşyalarını fakirlere verelim ya da imha edelim dedim. Fakirlere verince bir zehirlenme olur. Ben vicdanen rahatsız olurum dedim. Onlar da geldiler. AFAD’tan temiz kağıdı aldık. ‘Kullanabilirsiniz, verebilirsiniz’ dediler.” şeklinde konuştu.
