Şampiyonluk hedefi içinde olan Karşıyaka’da Teknik Direktör Erman Güracar, “Günlük başarılarla ilerlemiyoruz. Biz temelden sağlam bir yapı kuruyoruz. Yarışırken yetiştirme kimliğine bürünüyoruz. Sistemimiz de işleyecek” dedi.
Milliyet Ege Bölge Temsilcisi Engin Uğur Ağır, Spor Müdürü Mehmet Demirtaş ve spor yazarı Fatih Tanfer’in sorularını yanıtlayan Erman Güracar, gündeme açıklamalarda bulundu. Geçen sezon ikinci yarıda takım düşme korkusu yaşarken göreve getirilen, sezon başında 3 yıllık sözleşme imzalayan Güracar, yeni transferleriyle şampiyonluk iddiası içinde olduklarını söyledi.
Taraftarların biraz daha sakin ve sabırlı olmalarını dile getiren Güracar, bir yandan sportif başarı için çaba gösterdiklerini ifade ederken, diğer yandan da yıllarca sürecek bir sistemi inşa etmek için gece gündüz çok çalıştıklarını vurguladı. A takım kadar altyapıya da önem verdiklerini belirten Güracar, yeşil-kırmızılı kulüpte teknik patronluk koltuğunun herkese nasip olmayacağını, o koltuğun ne kadar çok değerli olduğunun bilincini taşıdığını da ifade etti.
‘Yolumuz uzun ama aydınlık’
“3. Lig göründüğünden daha çetin bir arena” diyen deneyimli teknik adam, “Şartlar diğer liglere göre değişkenlik gösteriyor. Bazen çamurda bazen betonda oynuyoruz. Bunlar kolay şeyler değil” dedi, şöyle devam etti: “Karşıyaka gibi camialar çok değerli. O koltukta oturmak ise ayrıcalık. Kariyerimizde çocuklarımıza anlatacağımız bir hikaye gibi. Bunun kıymetini bilerek teknik ekip olarak fedakarlık yaptık. Yapmaya devam edeceğiz. Sezon başlamadan altyapı tesislerinde kalıp kamp sezonumuzu tek etap ile geçirdik. Böyle bir durumu her teknik adam kabul etmez. Biz, bu camiaya elimizden gelen katkıyı vereceğiz. Buraya bir başarı hikayesi yazmak, Karşıyaka sevdalılarının özlemle beklediği iddialı ve yarışmacı bir Karşıyaka takımı yaratmak için geldik.”
‘Örnek teşkil ediyoruz’
Altyapıda da doğru yolda olduklarını, çok tecrübeli hocalarının bulunduğunu kaydeden Güracar, “Yarıştırmak ayrı, geliştirmek ayrı, skor alıp başarı yakalamak ayrı. Bu noktada Türkiye’de örnek teşkil eden birkaç kulüpten biriyiz. Örneğin, Amasyaspor maçında 16 yaşındaki Batuhan’ı oynattık. Yomraspor maçında Emre Özsarı oyuna girdi. Emre, bir önceki hafta U19’daydı. Oradaki hocaları biliyorum, tanıyorum ve güveniyorum. Oyuncular bize hazır geliyor. Çünkü, altyapıyla da bir bağımız var. 7-8 oyuncu antrenmanda, 2-3’ü de kadromuzda yer alıyor. Kesinlikle günlük başarılarla ilerlemiyoruz. Biz temelden sağlam yapı kuruyoruz” dedi.
‘Yalnızca para başarı sağlamıyor’
Taraftarların kupa hasretinin farkında olduklarını söyleyen Güracar, “Şampiyonluk yalnızca para harcamakla, oyuncu almakla olmuyor. Süper Lig’de her sezon başı 4-5 takım bu iddiayla sezona giriyor. 1. Lig’de bu rakam 8’e çıkıyor. 2. Lig’de 10’u buluyor. 3. Lig’de herkes dillendirmese bile 20 takım bunun için çaba gösteriyor. Aslına bakarsanız alt liglere indikçe mücadele dozu yükseliyor. Ayrıca parametreler de değişiyor. Yani sadece transfer yapıp para harcamak size başarı getirmiyor. Ligimizin formatı belli. 10. haftadan kimse şampiyon olmuyor. Biraz sakinlik gerekiyor. Avrupa’da hedefine ulaşamayan büyük takımlar var. Şampiyonlar Ligi’nden eleniyorlar. Ancak geçmiş sezonları geride bırakıp yeniden lige başlıyorlar. Onların en büyük artısı sistemleri bozulmuyor, tıkır tıkır işliyor. Biz de bunu istiyoruz” diye konuştu.
Güracar, “Kabul etmeliyiz ki önümüzde iyi giden bir takım var. Şampiyonluk için maç başı ortalama 2 puan tutturmanız gerekir. Biz şu an onu yakalamış durumdayız. Ligin henüz 4’te 1’i geride kaldı. Daha çok maç var. Biz burada ömrümüzün sonuna dek kalmayacağız. Ama bu takım 110 yıldır olduğu gibi dimdik ayakta duracak. İş ahlakıyla çok çalışarak iyi işler yapacağız” şeklinde konuştu.
“Futbolcuya dayalı düzene izin vermiyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Güracar, “Sistem üzerinden gideceğiz. Sabırsız bir camiamız var. Haklılar. Taraftarlarımız çok zorlu dönem atlatmış. Maddi ve manevi yıprandıkları zaman olmuş. Onları anlıyoruz, anlamaya çalışıyoruz. Biz de mali yapı, fiziki yapı, seyahatten kullanılan malzemelere dek çarkı döndürmeye çalışıyoruz. Bu konuda da onların bize hak vermesini istiyoruz. Yani Karşıyaka’nın güzel günlere koşması için şimdiden geleceği adımlıyoruz. Bir çantayla gelip bir çantayla dönüyoruz. Çalıştığımız sürece bağlı olduğumuz camiayı zarara uğratmamaya çalışıyoruz. Buradan giderken de yerimize gelen kişilere doğru sistem bırakmak istiyoruz. Yaptığımız antrenmanları, katılanlar katılmayanları, hazırlık maçlarını, koşu mesafelerini, hatalı paslarını tek tek rapor halinde sunuyoruz. Bu veriler bizim değil kulübün. Bizden sonra gelenler de buna erişim sağlayacak” diye konuştu.
‘Camiaya hizmet ediyoruz’
Güracar, “Biz de bu kulüple birlikte yükseliyoruz. Hiçbir şekilde maddi beklentimiz yok. Karşıyaka teknik direktörlük koltuğu sorun değil, çözüm üretilecek yer. Umudu görmek istiyorlar. Biz o ışığı gösteremezsek o zaman gitmesini de biliriz. Ama biz doğru işler yapıyoruz, bunların da arkasındayız. Sonuçta Karşıyaka camiasına hizmet ediyoruz. Kendimize karşı değil, kulübümüze karşı sorumluluğumuz var. Bizden sonra gelecek kişiler de bayrağı devralıp armayı ileri taşısın istiyoruz. Böyle kulüplerin koltuğu herkese nasip olmaz” dedi.
‘Küfürler Karşıyakalılığa yakışmıyor’
Güracar, “Objektif eleştirilerin, bize yararı olacak cümlelerin başımızın üzerinde yeri var. Zaten bu mesleği eleştiriye kapalı olan, sindiremeyecek olan kimse yapamaz. Hele ki Karşıyaka gibi köklü bir kulüpte asla. Biz kadro kurarken oyuncunun performansından, ailevi sorunlarından, sakatlıklarından, ruh halinden başka hiçbir şeye bakmıyoruz. Başka bir açıdan bakarsak zaten bu işi değil başka şeyler yapıyor oluruz. Bir oyuncu takımın düzenini bozuyorsa ya ben giderim ya o gider. Buna affımız hiç yok. İnsanların bizi beğenmemesi, sahada oynanan oyunu, oyuncu tercihlerimizi yadırgaması çok doğal. Kötü olan şey ise; biz evladız, babayız, abiyiz ve insanız. Hakaret ve küfür ediyorlar. Bunları kabul etme şansımız yok. Aslında edilen küfürler bana değil, Karşıyaka’nın bir mevkisine, bir makamına ediliyor” dedi.
‘Kendimizi de eleştiriyoruz’
“Yanlışa doğru demek için burada değilim” diyen Güracar, “Genel tabloda geride kaldık. Daha iyi olması gerekiyor. Zaten kendimizi eleştiriyoruz. Enerjimizi kötü sözlere kaydıramayız. Bunlarla uğraşıp zaman kaybetmek yersiz. Öyle bir güruh var ki, sallanmamızı bekliyor. Ama bunlara fırsat vermek istemiyoruz. Tribündeki gerçek Karşıyakalılar ise buna engel oluyor. Trabzon, Beşiktaş, Samsun, Bursa ve Kocaeli gibi kulüplerde futbol oynadım. Taraftarın etkisini ve gücünü biliyorum. Karşıyaka taraftarı büyük bir koz. Kıymetini biliyoruz. Onlar da bize sahip çıksın. Bu takım desteğin en büyüğünü hak ediyor” şeklinde konuştu.
‘Tribünün gücünü biliyoruz’
Güracar, “1 dakika içinde Şampiyonlar Ligi finalinde kupa el değiştirdi. Kendi maçımıza dönüyoruz. Skor 0-0 gidiyor. Karşılaşmanın bitimine 10 dakika var. Bana küfürler geliyor. Sahaya destek vermek yerine bunu ısrarla yapıyorlar. Taraftar bütün enerjisini maç boyunca takımını desteklemeye harcamalı ki, futbolcularımızın motivasyonu artsın. Sonuçta hiç kimse maçı kaybetmek için çıkmıyor. Tribünlerin maç kazandırdığını çoğu kez gördük, izledik ve de şahit olduk. Karşıyaka’nın tribün kültürü de bunu yapabilecek güçte” dedi.
‘Kendimizi sürekli geliştirmeliyiz’
Güracar, “En güzel öğretmen zamandır. Kendini geliştirip bilgilerini güncellemezsen birileri seni illa ki geçecektir. 30 milyon çocuk var. Böyle kaynak başka hangi ülkede, kimde var? Antrenörü eğitmezsen, okullarla işbirliği halinde çalışmazsan, kendine bilgi ve birikim katmazsan temelden çözüm olmaz. Kaliteli öğretmen yetiştirmeden kaliteli öğrenci olur mu?” derken, Karşıyaka’nın yalnızca futbolda başarı sağlama amacında olmadığını sözlerine ekledi.
Güracar, “Altyapıda binlerce öğrenci geliyor, spor yapıyor. Voleybolda çok saygıdeğer Reşat Yazıcıoğulları takımın başında. Basketbol şubesinde Ufuk Sarıca’nın eleştirilebilecek yanı yok. Bunun biraz daha desteklenmesi lazım. Başkanımız Turgay Büyükkarcı ve yönetimi bu iş için tabiri caizse sadece kellesini değil, tüm gövdesini ortaya koymuş. Bu kulübü devraldıkları günden bugüne kadar yaptıkları işler ortada. Özellikle günümüz şartlarına uygun olarak yeniden elden geçirilen tesislerimize bugün Süper Lig takımları konuk olarak gelse hiç yadırgamayacakları bir ortamla karşı karşıya kalır. Evet, bu cefakar taraftarımız uzun yıllardır çok acı çekti ancak geçmişin sorumlusu ne ben, ne de başkanımız. Bizler o çekilen acıların ne kadar büyük olduğunun farkındayız ve o acıları tekrar tekrar yaşamamak için yepyeni bir Karşıyaka’yı ayağa kaldırıyoruz. Kimse unutmasın ki, Karşıyaka bir spor kulübüdür” diyerek konuşmasını tamamladı.