Şansal Büyüka, Fenerbahçeli futbolculara sert çıktı! ‘Yanlışlar komedyası’

Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig’in 14’üncü haftasında Giresunspor’u konuk etti. Heyecan dolu karşılaşmada Arda Kardeşler görev aldı. Sarı-lacivertlilerin Giresunspor’a 2-1 mağlup olmasının ardından mücadeleyi spor yazarları değerlendirdi. Şansal Büyüka, Fenerbahçe oyuncularına sert çıktı.

İşte Fenerbahçe – Giresunspor karşılaşması sonrası yapılan değerlendirmeler…

STOPER SKANDALI / ŞANSAL BÜYÜKA

Fenerbahçe orta sahasında İrfan Can, Zajc, Rossi olursa daha fazla pozisyon, daha fazla gol hayal ettirirler… Ama öyle olmadı… Soyunma odası hesapları sahada tutmadı…
Orta sahanın bu gole yakın üçlüsü; bırakın hayal ettirmeyi tam bir hayal kırıklığı yarattılar… Fenerbahçe “sıfır“ pozisyon yarattı, penaltıdan kazandığı golde bir savunma adamının olağanüstü yaratıcılığından, Ferdi’den geldi…
Orta alanda Rossi ile Zajc kötü değil, berbat oynadılar… İrfan Can biraz hareketliydi ama dişe – kemiğe dokunacak tek iş yapmadan maçtan çıktı…

Bitmedi, orta alanın savunmaya dönük tek adamı Arao, belki de geldiğinden beri en kötü maçını oynadı… Top kesemedi, pas atamadı, büyük ihtimalle alıştığı partneri Crespo’yu aradı…Eee, Giresunspor’un istediği bir göz Allah verdi iki göz… Giresunspor ilk onbeş dakikadan sonra Fenerbahçe‘nin “yok“ hükmündeki orta sahası önünde sazı eline aldı, oyunu yönlendirmeye başladı… Nitekim bu dakikalarda Serginho ile mutlak bir pozisyon yakaladı, kaleci Altay elleriyle- ayaklarıyla genişleyerek mutlak bir golü önledi…
Fenerbahçe sanki intihar etmeye kararlıydı… Kötü oyunu yetmiyor gibi, erken bir dakikada bir kişi eksildi… Pedro ikinci sarı ile oyun dışı kalınca Fenerbahçe adına zulüm dakikaları başladı…Pedro o kadar ağır bir futbolcu ki, topa hamle yapmaya çalışırken mevsimler geçiyor ve o hamleyi topa değil, rakibine yapıyor… Bunun sonucu topla buluşması gereken ayağı, iki defa rakiplerinin yüzü ve vücudu ile buluştu ve çok haklı iki sarı kartla kırmızıdan oyun dışı kaldı… Pedro‘nun bir günahı yok. Adam bu kadar… Yanlış; Pedro’dan halen umudunu kesmeyen Jorge Jesus’da…
Bir de; Fenerbahçe takımı son maçlarda ne kadar bireysel oynamaya başladı… Ne kadar çok çalım yapıyorlar… Bunun sonucu ne kadar top kaptırıyorlar… Hele Valencia 13 değil, isterse 23 gol atsın… Bir santrfor bu kadar çok çalım yapar mı, bu kadar çok top ezer mi… Atakları başlamadan bitirir mi? Fenerbahçe’nin “yanlışlar komedyasında“ son sahneye bu defa takımın iki stoperi Szalai ile Serdar Aziz çıktı… Hele Serdar Aziz… İlk Giresunspor golünde topu çok elverişli durumda olmasına rağmen yeterince uzaklaştıramadı ve golü atan Borja Sainz’e adeta asist yaptı…

Akıllanmadı, ikinci Giresun golünde topa mutlak hakimken kaleci Altay’a verebilecek, dışarıya atabilecek rahatlığa sahipken fantazi yapmaya kalktı ve eline yüzüne bulaştırınca Borja Sainz takımının ikinci golünü attı…
Tam maç bitti, milyonlarca insanın telefonuna AFAD’ın “deprem uyarısı“ geldi… Oysa Fenerbahçe bu deprem uyarısından hemen önce Giresun karşısında depreme yakalandı ve uzun tatile girerken, şampiyonluk yarışında çok ağır bir darbe alıp sallandı…Fenerbahçe‘nin Giresun karşısında yakalandığı deprem sadece takımı ağır biçimde sallamakla kalmadı, Fenerbahçe‘yi kovalayan  ve umutları her hafta biraz daha kırpılan rakiplerini; yeniden taze bir umut ve iştahla yarışa bağladı…

FENERBAHÇE’NİN KÖTÜ KOPYASI / ERCAN GÜVEN

Ne var şaşıracak!.. Süper Lig’e 1,5 aylık aradan önce “dört mü atar beş mi” hesapları yapılan lider Fenerbahçe’nin, Kadıköy’de ligin yeni ve mütevazı takımı Giresunspor’a 2-1 kaybetmesi, hayatın doğal akışına uygun, “makul, mantıklı” ve son derece “normaldi”!
Asıl kazansa hayret etmek lazımdı… Çünkü dün Fenerbahçe’nin kötü, uçuk, bozuk, hayatın doğal akışına uygun olmayan bir kopyası vardı Kadıköy’de. Jesus bile temize çekemedi; o kadar yani! Hani maraton koşan sporcu finiş çizgisinin üzerine bayılır ya… Üç günde bir maçların, Avrupa mücadelesinin yorgunluğu birikti, o çizgiye bir adım kala çıktı Fenerbahçe’de.İstediği kadar motive etsin, bağırsın, çıldırsın, rotasyon yapsın Jorge Jesus. Fizik veya mental; giren de yorgundu, çıkan da.

Bitmedi… Fenerbahçe orta sahasında son derece uyumsuz Zajc-Arao ikilisi vardı ki, Zajc daha erken çıkarılmasına karşın asıl dökülen Arao’ydu. Niye Crespo ile başlamadı demiyoruz, takım on kişi kaldığında neden hemen alınmadı da işin çığrından çıkmasını ve takımın iyice düşmesini bekledi Hoca? Hele Arao… Yerini Arda’ya bırakana kadar orta sahada hatalı paslar vermekle meşguldü 85 dakika.Sonra Fenerbahçe santrforları… Nedense Valencia her maçta adeta dayak yiyor ve hakemler görmezden gelmekte ısrar ediyor. Üstelik soğuk algınlığından yeni kurtulmuş adam. Kafasında, ayağında darbe almadık yer kalmadı maçta, yine iyi dayandı.
Valencia’nın yanındaki Pedro ise “anlaşılamayan şair” gibi. Bir şeyler yazıyor ama okuyan anlam çıkaramıyor. Tamam, kumaşı iyi bir futbolcu. Jesus gerçek Pedro ortaya çıksın diye kontenjan kullanıyor! Ama Brezilyalı 40 dakika oyunda yoktu, ardından ikinci sarıdan kırmızı kartla atılıp takımı 10 kişi bırakan ve çöküşü başlatan oldu.

Yahu, Fenerbahçe gibi savunmasını öne çekerek rakip kalede baskı yapmaya çalışan bir takımın en büyük güvencesi stoperlerden en sağlam, en sert ve rakibi iki kere düşündüreni bilinen Serdar Aziz, iki bireysel hata ile 2 gole sebep olursa, on kişi kalmış takım nasıl telafi edebilir bunu? İrfan Can bile uzaktan bakılan şehir ışıkları gibi bir yanıp bir sönüyordu, koskoca maçta uzaktan iki isabetsiz şut attı hepi topu. Fenerbahçe’nin en iyisi Ferdi tek başına ne yapsın? Maç başladığında, İrfan Can yine içeri girince sağ kanat tamamen Ferdi’ye kalmış, o da tek başına altından kalkıyordu. Hatta, 45 metre sürdüğü topla ceza sahasına girip bir de penaltı aldı ve Fenerbahçe’nin öne geçmesini sağladı.
O sıralarda Fenerbahçe hiç olmazsa eski temposunun yarısını yapabiliyor, kazanma arzusunun yarısına ulaşabiliyordu. Hatta Pedro atılıp on kişi kaldıklarında bile çok düşürmediler çıtayı. Ama eksik takım, bireysel hatalar, işe yaramaz orta saha ve bir devre hiç çalışmayan sol kanatla kazansa hayret etmek lazımdı Fenerbahçe’ye.

Arda’yı kimse fark etti mi oynadığı son on dakika?.. Edemezler! Çünkü onun oyuna katkı verebilmesi için takımın iştahla pas beklemesi, önde basması, panik içinde beraberlik golü peşinde koşar durumda olmaması lazım.
Çok uzatmayalım. Sakin ve bilinçli oynayan, kanatları çok iyi kullanan, elindeki kadrodan verim almasını bilen Giresunspor ile hocasını tebrik edip Fenerbahçe’nin 1,5 ay “sonra” 1,5 ay “öncesi” gibi olmasını dileyelim ki, güzel futbol izlemeye devam edelim.Hala lider… Telafi edilemeyecek bir kayıp yok. Dinlensin ve kendine gelsin Fenerbahçe.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir