Dünyada bir ilk: Yapay kan ilk defa insanlara nakledildi


Birleşik Krallık’taki Ulusal Sağlık Hizmeti’nden (NHS) bilim insanları, Bristol ve Cambridge üniversitelerinin yardımıyla, laboratuvarda üretilen kanla iki insana başarılı bir nakil işlemi gerçekleştirdi. Yapılan işlem klinik çalışma kapsamında bir ilk anlamını taşıyor.

Hafta başında gerçekleştirilen yapay kan nakli sonucunda herhangi bir kötü etki saptanmadı. Güvenlik için bu denemelerde son derece küçük, yaklaşık bir veya iki çay kaşığı kadar kan nakli gerçekleştirildi. Ek olarak insanlı klinik testler sekiz sağlıklı gönüllüyle devam ettirilecek.

Yapay kan nasıl oluşturuldu?

Araştırma ve klinik deney kapsamında bilim insanları vücuda oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerine odaklanıyor. Yapay kanın üretilme süreci ise normal bir yarım litre (470 ml) kan bağışıyla başlıyor. Sonrasında ise manyetik boncuklar yardımıyla kırmızı kan hücresi olma yeteneğine sahip kök hücreleri ayrıştırılıyor. Ayrıştırılan kök hücrelerinin daha sonrasında laboratuvar ortamında çoğalması sağlanıyor. Yeterli miktara ulaşıldığında kök hücreleri, kırmızı kan hücresi olmaları için yönlendiriliyor.

Tüm bu işlem yaklaşık olarak üç hafta sürüyor ve yaklaşık yarım milyon kök hücreden oluşan bir havuzdan 50 milyar kırmızı kan hücresi elde ediliyor. Elde edilen kırmızı kan hücreleri nakle uygun olacak şekilde filtreleniyor ve yaklaşık yapay olarak üretilmiş 15 milyar kan hücresi üretilmiş oluyor.

Çok nadir kan grupları için hayati önem taşıyor

Dünya genelinde çok nadir olan kan grupları olduğu biliniyor. Dolayısıyla projenin nihai amacı bu nadir kan gruplarını üretebilmek. Yapay kan, orak hücreli anemi hastaları gibi düzenli ve sürekli kan nakline ihtiyaç duyan kişiler için hayati öneme sahip.

Bunun ötesinde AB-negatif gibi popülasyonun yüzde birinde olan nadir kan grupları da bulunuyor. Ek olarak Bombay kan grubu olarak da bilinen Hh gibi daha da nadir türler de bulunuyor. Öyle ki Bombay kan grubu dünya nüfusunun sadece 0,0004’ünde görülüyor. Nadir kan gruplarına ek olarak doku uyumunun da olması gerekiyor, aksi takdirde vücut kanı reddetmeye başlıyor.

Bristol Üniversitesi’nden Profesör Ashley Toye BBC’ye verdiği demeçte, “Gelecekte mümkün olduğu kadar çok kan yapmak istiyoruz, bu yüzden kafamdaki vizyon, normal bir kan bağışına kıyasla sürekli olarak kan üreten makinelerle dolu bir oda” dedi.

Çalışmanın bir diğer amacı ise sentezlenen kanın daha uzun ömürlü olup olmadığını görmek. Vücudumuz sürekli olarak kırmızı kan hücreleri üretiyor ve bunu 120 günde bir gerçekleştiriyor. Kan bankaları gibi bağış edilen kanlarda bu durum bu şekilde işlemiyor zira raftaki kanda farklı yaşlardan kan hücreleri yer alıyor. Dolayısıyla laboratuvarda üretilen kan hücrelerinin hepsi “genç” olduğundan teorik olarak yenilenme gerekmeden 120 gün dolaşımda kalması gerekiyor.

Bu teoriyi test edebilmek için deneklere enjekte edilen kan hücreleri radyoaktif izotopla etiketlenmiş durumda. En az dört ay sonra bu kan hücrelerinin durumuna bakılacak

Maliyet çok yüksek

Denemeler başarılı olursa, kan bankalarında ve hastanelerde ihtiyaç duyulan kan grubu eksikliği artık çok daha az olacak. Üstelik en nadir kan grubunun bile üretilmesi söz konusu olacak. Öte yandan yapay kan üretme işlemi oldukça maliyetli. Araştırmacılar kesin bir rakam vermeme konusunda ısrarcı olsa da işlemin “çok pahalı” olduğu aktarılıyor. Araştırmacılar yapay kan üretmenin tek sorununun maliyet olmadığı, verim konusunda da ilerlemeler gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir