İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi bünyesinde bulunan kardiyoonkoloji polikliniği de gerekli koşulları sağlayıp Uluslararası KardiyoOnkoloji Derneği’nden akreditasyon alarak KardiyoOnkoloji Mükemmeliyet Merkezi unvanını kazandı. Alanın Türkiye’de ilk olduğunu ifade eden İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek ile merkezin sorumlusu Doç. Dr. Cafer Zorkun alana ilişkin bilgi verirken, Dr. Naci Şenkal acile gelen hastaların merkeze yönlendirilişine ilişkin konuştu.
Prof. Dr. Tufan Tükek: Dünyayla entegre olmuş bir merkez gurur verici
Merkeze ilişkin bilgi veren İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, şunları dedi: “Onkoloji hastaları hem dünyada hem de ülkemizde giderek artıyor. Bu hastalara da ciddi anlamda yoğun kemoterapötik ilaçlar uygulanıyor ve bu ilaçlar için en önemli organ kalp oluyor. Kalp üzerine problem çıkartabiliyor.
Erken tarayıp tedavi ettiğinizde bu kemoterapötik ajanları çok daha rahat uygun dozda kullanabiliyorsunuz. Bu amaçla öyle bir organizasyona gidildi ve dünyayla da birleştirildi. Dünyadaki özellikle kardiyoonkoloji camiası içerisine İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki kardiyoonkoloji birimi de entegre oldu ve sonuç olarak bir mükemmeliyet merkezi oluştu. Burada onkolojide tedavi gören hastalar zaman zaman bu bölüme gönderilmekte ve kalp açısından incelenmekte. Kalbinde sorun olanlar anında müdahale edilerek çözüme kavuşturularak hastaların daha uygun ve düzenli bir kemoterapi almaları sağlanmakta. Böyle bir merkezin olması bu işle uğraşan hekimlerin de hastaların elini çok kolaylaştırıyor. Rahat bir şekilde bu merkeze gelerek tedavilerini olabiliyorlar. Şu ana kadar Türkiye’de böyle bir merkez yok, böyle bir merkezin açılmasının yanı sıra dünyayla entegre olmuş bir merkez yok. Bizim için de gurur verici bir durum.”
Doç. Dr. Cafer Zorkun: Kesintisiz tedavi
Alanın onkoloji hastaları için çok önemli bir nokta olduğuna dikkat çeken Merkezin Sorumlusu Kardiyoloji Ana bilim dalından Doç. Dr. Cafer Zorkun, şu bilgileri verdi: “Hem onkolojisinin hem kardiyolojinin, acil servisinden tutun da laboratuvarına kadar her açıdan güçlü bir alt yapı var.
Kardiyoonkolojide amaç kanser hastasının tedavi almasını kesintiye uğratmadan devam ettirmesini sağlamak. Burada kardiyoloğun görevi onkologa hastasının tedavisini kesintiye uğramadan bitirecek şekilde yardım etmek. Onkologun gördüğü hasta tedavi öncesinde, sonrasında ya da yıllar öncesinde kanser tedavisi görmüş gerek kemoterapi gerek kanser cerrahisi, radyoterapi alan hastalar son yıllarda yapılmaya başlanan immünoterapiler de buna dahil bu hastalar onkologun refere etmesiyle ya da kendi başlarına bize başvurabiliyorlar. Kardiyovasküler açıdan değerlendirmeleri yapılıyor, eğer bir aksama yaşanırsa önlem alınıyor”