Dünyaca ünlü 5 yıldızın açıklanamayan sonu! Sırrı hâlâ çözülemedi

Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Yaptıkları müzik, sergiledikleri oyunculuk ve sahne şovlarıyla bir döneme damgasını vuran ünlü isimler adından söz ettirmeye hâlâ devam ediyor. Geniş bir hayran kitlesine sahip bu ünlülerin ölümlerinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen üzerindeki sır perdesinin aralanamaması ise bunun en büyük sebebi. Peki kimilerinin suikaste kurban gittiğini söylediği kimilerinin hakkında sahte ölüm senaryolarına inandığı bu dünyaca tanınmış yüzlere ne oldu? Hayatlarının son anlarında yaşadıkları neden gizlendi? İşte ani ölümlerinin ardındaki bilinmeyenlerle günümüzde bile adından söz ettiren 5 ünlü yıldız.

1- NATALIE WOOD

Bundan tam 41 yıl önce Hollywood’un en esrarlı ölümlerinden biri yaşandı. Bir zamanların en başarılı ve sevilen yıldızlarından biri olan Natalie Wood akıllara durgunluk veren bir şekilde hayatını kaybetti. Henüz 43 yaşında olan Wood, yaptığı işlerle ve güzelliğiyle Hollywood sinemasının en önemli isimlerinden biriydi. 1981 yılının kasım ayının son haftasıydı. O günlerde kariyeri için en önemli işlerden biri olan bilim-kurgu filmi ‘Brainstorm’ için çalışıyordu. Hafta sonu için eşi Robert Wagner ve rol arkadaşı Christopher Walken ile bir yat gezisine çıktı. Ne olduysa o gezi esnasında oldu. 

Birlikte kafa dinlemek için denize açılan Wood, Wagner, Walken ve yatın kaptanı Dennis Davern denizin çok dalgalı olduğu bir akşam yemek yemek için karaya çıktılar. Wood ve Wagner o akşamki yemekten oldukça sarhoş bir şekilde ayrıldı. Tekneye dönen ekip kendi dinlenme alanlarına çekildi. Wagner ve Wood’un arasında her zamanki tartışmalarına benzer bir tartışma yaşandı. Wagner, eşini işine çok zaman ayırmakla, ailesine ve çocuklarına önem vermemekle suçladı. Bunun üzerine Wood bir anda kamaradan dışarı çıktı. Bir süre sonra eşinin yanına giden Wagner onu bulamadı. Teknenin her yerinde eşini arayan Wagner kurtarma botunun yerinde olmadığını gördü. Olaydan sonra Wood’u bulamadan geri dönen ekip birkaç gün sonra cansız bedeninin karaya vurduğunu duydu. Adli tıp doktorunun raporuna göre Wood, nedeni belli olmayan bir şekilde güverteye çıkmış, botu çözmüş, bota atlamaya çalışırken de suya düşmüştü. Vücudunda yüzeysel çürükler, yüzünde de sıyrıklar vardı ancak cinayet şüphesine dair izler yoktu. Wood’un ölümünün ardından tam iki hafta sonra soruşturma esrarengiz bir şekilde kapatıldı. Ölüm belgesine ise kazara boğulma yazıldı.

Sonrasında başarılı oyuncunun ölümüyle ilgili bir sürü komplo teorisi ortaya atıldı. Zamanla teknenin kaptanı başta olmak üzere Christopher Walken da Wood’un ölüm sebebini inandırıcı bulmadıklarını ima eden konuşmalar yaptılar. Natalie Wood’un kız kardeşi Lana Wood’un ısrarları üzerine 2011 yılında soruşturma dosyası yeniden açıldı. Lana Wood, gerçeği bulma arayışındayken Frank isimli bir emekli polisle tanıştı. Otopsi raporunu inceleyen Frank ilginç bir detayla karşılaştı. 

Natalie Wood’un mesanesinde idrar birikmişti. Teknik olarak Wood, soğuk suya düştüğünde yaşadığı şokla idrarının boşalması gerekirdi ama nedense öyle bir şey olmamıştı. Ölüm nedeninin boğulma olduğu doğruydu ama Frank’e göre Wood suya düştüğünde bilinci kapalı halde olabilirdi. 6 yıl sonra şubat 2018’de, Los Angeles Şerifliği soruşturmada yeni kanıtlar elde edildiğini ve bunun sonucunda Wood’un ölümünün ‘şüpheli’ kategorisine alındığını açıkladı. Wood’un ölüm nedeni, ‘boğulma ve diğer belirlenemeyen faktörler’ olarak değiştirildi. Açılan soruşturmalar, kapanan dosyalar, yazılan birçok komplo teorisi sonuçsuz kaldı. Wood’un ölümüyle ilgili yıllar içinde yazılanların sayısı yüzü aştı ancak ne yazık ki bu ölüm Hollywood’un en cevapsız ve gizemli ölümleri arasında yer aldı.

2- BRUCE LEE

Tüm dünya tarafından tanınan ve filmleri büyük bir heyecanla takip edilen Bruce Lee de ölümüyle sansasyon yaratmış bir diğer isim. 27 Kasım 1940 yılında ABD’de dünyaya gelen Çin asıllı Lee, 32 yaşında henüz çok gençken yaşamını yitirdi. Yıllara damga vuran Lee’nin ölümü de en az Natalie Wood’un ki kadar cevaplanamamış birçok soruyla dolu. Tüm zamanların en önemli dövüş sanatçısı ve 20’nci yüzyılın pop ikonu olan Bruce Lee’nin yapılan otopsi raporuna göre ölüm nedeni beynindeki tümör olarak kabul edilse de büyük bir çoğunluk usta aktörün doğal yolla ölmediğine inandı.

Lee’nin ölümüyle ilgili iki iddia ortaya atıldı. Bunlardan ilki Bruce Lee’nin Çin-Amerikan mafyası tarafından öldürüldüğüydü. Diğer iddia ise oldukça ilginçti. Buna göre Bruce Lee’nin ölümünün ardından bir bit pazarında bazı mektuplar bulundu. Mektuplarda da Bruce Lee’nin oynadığı filmlerde daha iyi rol yapabilmek için yasaklı madde kullandığı ve bunu da oyuncu Robert Baker’dan temin ettiği yazıyordu. Mektuplarda yazan bu bilgiler o yıllarda bomba etkisi yarattığı için 180 bin dolara (yaklaşık 3 milyon lira) açık artırmaya sunuldu. Ancak bu mektuplar sadece onun ölümüyle ilgili ortaya atılmış komplo teorisinin bir parçası olarak kaldı.

3- KURT COBAIN

20 Şubat 1967 yılında ABD’nin Washington eyaletinde dünyaya gelen, ‘Nirvana’ müzik grubunun başarılı vokalisti Kurt Donald Cobain 70’li yıllarda yıldızı parlayan başarılı bir şarkıcı ve söz yazarıydı. Ölümünün ardından 28 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ popülerliğini koruyan Kurt Cobain’in ölümüyle ilgili ise birbirinden ilginç pek çok detay var. 

Takvimler 1994 yılını gösteriyordu. 27 yaşında hayatının baharındayken kendi suratına pompalı tüfekle ateş eden Kurt Cobain’in intihar ettiği söylendi. Ancak bu sebep kimseyi tatmin etmedi. Ölümün ardından olay yerinde çekilmiş fotoğraflar hiçbir zaman yayınlanmadı ve gizli adli kayıtlar olarak kaldı. O yıllarda Cobain’in ölümünü araştıran gazeteci Richarde Lee’ye göre Cobain intihar etmemişti, onu biri öldürmüştü. Lee, Cobain’in öldürüldüğü iddiasını kanıtlamak için olaya ait 55 fotoğrafın yayınlanmasını ve gerçeklerin açığa çıkmasını istedi. Ancak Cobain’in eşi Courtney Cobain, Kurt Cobain’in fotoğraflarının halkla paylaşılmamasını sert bir şekilde vurguladı. Yapılan tüm ısrarlara rağmen son anlarını içeren fotoğrafların hiçbiri paylaşılmadı. Kurt Cobain’in ölümünü araştıran Richard Lee gibi gazeteciler dönem dönem fotoğrafların yayınlanmasını ve böylece ölüm sebebinin gerçek anlamda ortaya çıkabileceğine inandıklarını söyleseler de mahkeme bu kararı hep reddetti. Tarihe kendi yüzüne pompalı tüfekle ateş ederek intihar eden biri olarak geçse de büyük bir çoğunluk Kurt Cobain’in bir cinayete kurban gittiğine inandı.

4- MARILYN MONROE

‘Sarışın bomba’ imajıyla döneme damga vurup idol haline gelen dünyaca ünlü Amerikalı model ve oyuncu Marilyn Monroe “Gentlemen Prefer Blondes”, “The Seven Year Itch” ve “Some Like It Hot” gibi filmlerle 1950’lerin en büyük film yıldızlarından biri oldu. Ancak Tarihler 5 Ağustos 1962’yi gösterdiğinde Monroe’nun yardımcısı Eunice Murray erken saatlerde yatak odasının ışığının yandığını gördü ve kapıyı çaldıktan sonra yanıt alamadı. Kapı kilitliydi ve Murray, Monroe’nun psikiyatristi Dr. Ralph Greenson’ı durum hakkında uyardı. Dr. Greenson pencereden odaya girdi ve Monroe’yu ölü olarak buldu. Marilyn Monroe’nun 4 Ağustos 1962’de aşırı doza neden olan barbitürat (sakinleştirici) zehirlenmesinden öldüğü belirtildi. Ona otopsi yapan adli tıp uzmanı da genç yıldızın aşırı dozda yatıştırıcı aldığını ve bunun bir intihar olduğunu söyledi. Monroe’nun ani ölümü onu yakından tanıyanlar başta olmak üzere hayranlarını yasa boğdu.

Onun bir anda bu şekilde ölmesi akıllara birçok komplo teorisini getirdi. Kimilerine göre Monroe bu şekilde intihar etmiş olamazdı. Fazlasıyla popüler olan ve herkesin hayranlık duyduğu Monroe başkaları tarafından öldürülmüş ve intihar süsü verilmiş olabilirdi. O yıllarda akıllara birçok soru gelse de hepsi cevapsız kaldı. Marilyn Monroe’nun ölümü ne yazık ki intihar olarak kabul edildi ve yeniden araştırılmadı. 

5- TUPAC SHAKUR

Tüm zamanların en ünlü rapçilerinden kabul edilen Tupac 7 Eylül 1996’da Las Vegas’taki MGM Grand Casino’da boks maçına katılmıştı. Maçtan sonra birlikte iş yaptıkları plak şirketinin CEO’su olan Suge Knight’la birlikte mekandan ayrılmak isteyen Tupac, nedeni bilinmeyen bir şekilde bir anda ‘Southside Compton Crips’ olarak bilinen Kaliforniya merkezli bir çetenin üyesi Orlando Anderson ile  kavga etti. Kavganın arbedesinden sıyrılan Tupac ve Suge arabalarına binip olay yerinden ayrıldılar. Yalnızca birkaç dakika sonra kırmızı ışıkta duran ikilinin yanına bir araba yanaştı ve arabanın içinden biri Tupac’ı hedef alan bir şekilde 4 el ateş etti. Hastanede yoğun bakıma alınan Tupac, vurulduğu geceden 6 gün sonra 13 Eylül’de henüz 25 yaşındayken hayata gözlerini yumdu. Las Vegas polisi, Tupac’in ölümü büyük bir ses getirse de cinayetle bağlantısı olabilecek kimseyi tutuklama gereği duymadı. 

Tupac’ın ölümünün ardından ise birçok komplo teorisi ortaya atıldı. Bunlardan biri Tupac’ın husumetli olduğu Orlando Anderson çetesiyle ilgiliydi. İddialara göre suikastı bu çete düzenlemiş olabilirdi. Bir diğer teori ise ölüm anında Tupac’ın yanında olan Suge Knight’ı işaret ediyordu. Tupac’ı sebebi bilinmeyen bir şekilde Knight da öldürtmüş olabilirdi. Son teori ise oldukça gerçek üstü bir teoriydi. Kimilerine göre Tupac’a tıpkı Michael Jackson veya Marilyn Monroe’da olduğu gibi öldü süsü verilmişti. Aslında o, başka bir kimlikle hayatına devam ediyor ve Küba’da stresten uzak, huzurlu bir hayat yaşıyor. Ancak bu teoriyi destekleyen en ufak bir ipucu bile yok.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir