Kastamonu Bozkurt’taki selin nedeni olarak ortaya atılan “HES kapakları patladı” iddiasını reddeden uzmanlar, yanlış yapılaşmaya dikkat çekti. Uzmanlar, felaketin sebebini dere yatağındaki yüksek yapılaşma ve derenin denize çıkan ağzının yol dolgusuyla tıkanmış olmasına bağlıyor.
Mert İnan – İstanbul / Kastamonu, Bartın ve Sinop’u afet bölgesine çeviren selde ortaya atılan iddiaların başında hidroelektrik santrallerin kapaklarının açılarak felakete neden olduğu geliyor. Özellikle Bozkurt ilçesindeki Ezine nehrinin taşmasının birinci nedeni olarak ortaya atılan hidroelektrik santrali (HES) iddiasına karşı çıkan uzmanlar ise asıl sorunun dere yatağındaki yanlış yapılaşma ile Ezine nehrinin denize açılan kısmının yol dolgusu ile kapatılmış olmasını söylediler.
Eski Devlet Su İşyeri yöneticisi, su politikaları uzmanı Dursun Yıldız, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “felakete giden yol”u şöyle anlattı:
“Yaşanan felaketin HES ile ilgisi yok. Yanlış algı oluşturuluyor. Felaket bölgesindeki tablonun nedenlerini başından beri en ince ayrıntısına kadar araştırıyoruz. Barajlı veya regülatörlü olmak üzere iki HES türü vardır. Regülatörlü HES’ler 5-8 metre yüksekliğinde su çevirme yapısıyla oluşturulur.
Barajlı HES’lerde ise taşkın riskine karşı suyu tahliye etmeye yarayan savak dediğimiz üst kapakları bulunur. Regülatörlü HES’lerde taşkın döneminde çevirme yapılarının önü taş, çakıl veya kaya ile dolar ve birikintilerin üzerinden aşan su doğrudan nehir yatağına geçer.
Ancak bu durumda ancak alt kısımda başka bir HES varsa zarar görür. Nehir yatağı normal akışını devam ettirir. Ezine nehrinin olduğu bölgede barajlı HES olmadığı gibi regülatörlü HES’lerde savak dediğimiz kapaklar bulunmaz” dedi.
YAPILAŞMA SORUNU
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Mühendisliği Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Oğuz Kurdoğlu ise “Savak denilen yapı HES’lerin üst kısmında bulunan tahliye kapaklarıdır. Şiddetli yağış sırasında arkada bekleyen su miktarı savaklar açılarak tahliye edilir. Ancak bu felaketin HES ile ilişkili olduğunu söylemek doğru değil.
36 saatte 300-400 kilogram yağış düşen bir bölgede HES’lerin katkısı minimaldir. HES rezervuarında tutulan su miktarının etkili olacak seviyede olmadığını görüyoruz. Asıl mesele şehrin yanlış konuşlanmış olması.
HES’lere karşı en çok karşı çıkan kişiyim ancak doğru yerde doğru bilgi vermemiz gerekir. Taşkın yatağına kent kurarsanız bu tablo kaçınılmaz olur. HES olamayan yerde aynı felaket olursa bu kez neyi konuşacağız. Bozkurt’taki görüntünün nedeni yapılaşma sorunudur” diye konuştu.
DSİ’DEN ‘HES’ AÇIKLAMASI
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nce (DSİ), Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki ‘Ebru Hidroelektrik Santrali (HES)’ ile ‘Aybige HES’in patlayarak ya da kapaklarının açılması suretiyle taşkına sebep olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı bildirildi.
DSİ’nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Söz konusu tesislerde, 10 Ağustos gecesi saat 11.00’dan itibaren elektrik üretimi durdurulmuştur. Regülatörlerde taşkına sebep olabilecek bir depolama bulunmamaktadır. Dolayısıyla anılan tesislerin patlayarak ya da kapakların açılması suretiyle taşkına sebep olduğu iddiası gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.
TÜRKİYE’DEKİ YILLIK YAĞIŞ 36 SAATTE DÜŞTÜ
Dursun Yıldız, Bozkurt’taki felakete ilişkin olarak ayrıca, “Metrekareye 400 kilogram yağmur düşüyor. Türkiye’ye bir yılda düşen yağışın 36 saatte bölgeye düştüğünü düşünün.
Bir yıllık yağış 36 saatte düştüğü gibi asıl sorun kentin yanlış yerde kurulmuş olmasından kaynaklanıyor. Ezine nehrinin denize çıkacak ağzı yok. Nehrin denize çıkan ağzı yol dolgusu ile kapatılmış.10 metre yol dolgusu aşırı yağışta adeta set işlevi görerek suyu geri basıyor. Bu felaketin iki nedeni var, nehir yatağında yüksek yapılaşma ve nehrin denize çıkan ağzının yol dolgusu ile tıkanmış, kapatılmış olması” diye konuştu.
SOYLU: BİR PATLAMA YOK
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu selin vurduğu Bozkurt’ta yaptığı incemeler sırasında HES patladığı yönündeki iddialara yanıt verdi.
Soylu, “Bu tip sel afeti olduğunda hemen bir değerlendirme yapılıyor. Eğer orada herhangi bir hidroelektrik santrali varsa hemen ‘HES patladı’ deniliyor. Ben aynı şeyle Arhavi’de de karşılaşmıştım. Maalesef burada da karşılaştım.
Bir patlama söz konusu değil, çünkü patlayabilecek bir şey yok, böyle bir haznesi olan veya baraj tutulumu olan mekanizması yok buranın” dedi.
SELLERE BENTLERLE TUZAKLAMA
ÖNDER YILMAZ Ankara – DSİ’nin 2021 tarihli raporunda; Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce yapılan yağış ihbarlarının akışa geçip sel tehdidi oluşturup oluşturmadığının tespitinin büyük önem kazandığı vurgulandı. Bu amaçla taşkın riski durumunun anlık tespit edilmesi için Karadeniz’e radarlı izleme sistemi kurulmaya başlandığı kaydedildi. Dere yataklarında taşkın riskine ilişkin tespitlerin sms, email ve alarm ile ilgili mercilere bildirilmesi için Trabzon, Rize ve Giresun’da radar sensörlü üç pilot istasyon kurulduğu ve başarı ile test edildiği açıklanan raporda, tüm Karadeniz Bölgesi’ne 120 ilave istasyon kurulması için çalışmalar yapıldığı belirtildi.
HARİTA ÇIKARILIYOR
Karadeniz’de taşkın riski olan bölgelerde “taşkın tehlike haritaları” oluşturuldu aktarılan raporda, belediye alt yapı yetersizliği nedeniyle oluşan şehir sellerinin dere taşkınlarıyla birlikte bütünleşik olarak çözümlenmesi ihtiyacı doğduğu, bu amaçla pilot çalışma başlatıldığı kaydedildi.
Karadeniz’de sık sık yaşanan sel felaketleri nedeniyle, “mobil taşkın koordinasyon merkezi” oluşturulduğuna değinilen raporda, mobil koordinasyon aracında; uydu telefon donanımı, her türlü koruyucu giyim eşyası, dinlenme ve uyuma alanı, bilgisayar ve taşkın yayımlarına ilişkin haritalar bulundurulduğu belirtildi.
Raporda, sellerin en büyük nedenlerinden biri olan ağaç, kök ve büyük materyallerin köprü ve menfez gözelerini tıkaması sorununu aşmak için “geçirgen bentlerle tuzaklama” formülü geliştirildiği dile getirildi. Buna göre, derelerin debi değerleri köprü ve menfezlerin yüksekliğini doğru ayarlayabilmeleri için Karayolları Genel Müdürlüğü’ne verilecek.
Taşkın anında ise, özellikle şehir merkezlerinde, meskûn alanlarda üst havzalardan gelen ağaç, kök ve malzemelerin köprü ayaklarında birikmesi neticesinde oluşan taşkınlar için yukarı havzalarda bent tuzaklaması yapılacak ve köprülere ulaşması engellenecek.
72 BİN DERE
Rapora göre sadece Rize, Giresun, Trabzon, Gümüşhane ve Bayburt’da 72 bin sulu ve kuru dere varlığı tespit edildi.
Sulu derelerin taşkın kontrolünün yapılabildiği belirtilen raporda, asıl can alıcı yerlerin yan dereler olduğu, su bulunmayan yataklara vatandaşların ev ve yol yaptığı, aşırı yağışlar nedeniyle de toprağın sabun gibi kaydığı ve üzerinde ne varsa önüne katarak büyük yıkıma yol açtığı vurgulandı.
200 TAŞKIN, 1 MİLYAR TL ZARAR
Raporda, yılda ortalama 200 taşkın olduğu ve 1 milyar TL zarar oluşturduğu belirtilirken, 2003-2020 döneminde yaşanan bin 350 adet taşkın sonucu 267 vatandaşın hayatını kaybettiği ifade edildi.
ezine nehri