Çiğdem Yılmaz – Türkiye, cuma günü Bartın Amasra’da meydana gelen maden patlaması ile sarsıldı. Türk TaşKömürü Kurumu Amasra Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağındaki patlamada 41 maden işçi hayatını kaybetti. 52 çocuğun babası kaldığı patlamada, ölen işçilerin büyük çoğunluğu gençti ve henüz yeni baba olmuştu. Bazılarının da baba olmasına sayılı günler vardı. Ölen işçiler arasında bir hafta sonra baba olacak olan da vardı, 3 ay sonra ikiz bebeklerini kucağına alacak olan da… Öte yandan cenazelerdeki küçük bebekler tüm Türkiye’nin acısını katlarken, geride kalan çocukların geleceği için seferberlik de başladı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yaşamını yitiren 41 madencinin çocuklarının eğitim masraflarını bakanlık olarak üstlendiklerini duyurken, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Türk Eğitim Derneği, babasını yitiren çocuklara eğitim bursu vereceklerini açıkladı.
Kızlarına çok düşkündü
Hayatını kaybeden Okan Akgül’ün Miray ve Öykü adında iki kız çocuğu vardı. Okan Akgül’ün 2 yaşındaki kızının, tabutun başında babasının fotoğrafını annesine göstererek ‘Bak anne babam burada’ sözleri ise yürek burkmuştu. Babalarının kızlarına kızlarının da babalarına çok düşkün olduğunu söyleyen Akgül’ün annesi, “Yavrum ölümü hak eden Okan’ım değildi daha çok gençti. Yavrularını çok düşkün bir babaydı, kızları da babasına düşkündü. Ama yavrumu yavrularından ayırdılar. Daha çok küçüktü kızları” dedi.
‘Baba kelimesini duymadı’
Maden ocağında hayatını kaybeden işçilerden biriydi Aziz Köse. Henüz 15 gün önce baba olmuştu ve ilk kez babalık sevincini yaşamıştı. Tarık ismini verdikleri bebeğiyle ilgili hayalleri vardı ancak hiçbirini gerçekleştiremedi. Eşi Döndü Köse, “Ne bebeğimiz babasına ne de babası bebeğimize doydu. Eşim baba olmayı çok istiyordu ancak bir kere ‘Baba’ kelimesini duyamadan gitti. Ben 7 aylık hamileyken eşimin saçını kestik, kestiğimiz saçın gramı kadar birine altın bağışı yapacaktı. Ne diyebilirim ki, hayallerimiz de hayatımız da yarım kaldı. Eşim yavrusuna doyamadı” diye konuştu.
‘4 çocuğum yetim kaldı’
Hayatını kaybeden madencilerden Ercan Saraç 4 çocuk babasıydı. Eşi Gülsevin Saraç, “Bu acıyı tarif edecek kelime bulamıyorum. Ercan ile evlendiğim ilk eşimden iki çocuğum vardı. 7 yıldır onlara da babalık yaptı, kendi çocuklarından hiç ayırmadı. Bu acıya nasıl dayanacağız bilmiyoruz, dayanılacak gibi değil. 4 çocuğum yetim kaldı” dedi.
‘İlk kez baba olacaktı’
Ölenlerden biri de Şaban Yıldırım’dı. Yıldırım hayatta olsaydı 3 ay sonra ikiz bebeklerini kucağına alacaktı. Yıldırım’ın annesi Gülcan Yıldırım, “Yavrum bana ‘Annem kızlarımı üç ay sonra kucağıma alacağım’ diyordu. Ama çocuklarını kucağına almadan gitti. İlk kez baba olacaktı eşi de kendisi de heyecanla çocuklarını kucağına almayı bekliyordu.” dedi.
Babasının ismini taşıyacak
Hayatını kaybeden Ali Doğru’nun Tuana ve Buğlem isimlerinde iki kız çocuğu vardı. Ali Doğru, bir hafta sonra eşi Yasemin ile üçüncü evladını kucağına almaya hazırlanıyordu. Ancak üçüncü çocuğunu kucağına alamadan hayatını kaybetti. Doğru’nun babası Hasan Doğru, “Oğlum bir hafta sonra çocuğunu kucağına almak için gün sayıyordu. Birkaç gün sonra doğum nedeniyle 27 gün izne de ayrılacaktı ama olmadı. Torunuma Ali ismi koyacağız. Oğlumun Ali’min yadigarı bize” diye konuştu.
‘Bir saat de olsa kucağına alsaydı’
Patlamada yaşamını yitiren işçilerden 33 yaşındaki Selçuk Ayvaz da bir hafta sonra 3’üncü çocuklarını kucağına alacaktı. Ağabeyi Suat Ayvaz, “Kardeşim üçüncü çocuğunu hasret ve heyecanla bekliyordu. Bebekleriyle ilgili tüm hazırlıkları yapmışlardı, gün sayıyorlardı. Ama bebeğini kucağına alamadan hayatını kaybetti. Bir saat de olsa, bebeğini görmesini çok isterdik ama olmadı. 3 çocuğu yetim kaldı, bu çocuklara yazık” dedi.
Selçuk Ayvaz bir hafta sonra 3’üncü çocuklarını kucağına alacaktı.
Eşleri hamileydi
Şaban Yıldırım ikiz kızlarını, Selçuk Ayvaz ve Ali Doğru da doğacak erkek bebeklerinin doğumunu görmeden hayatını kaybetti.