Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ve asgari ücret konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bilgin, EYT düzenlemesinin kapsamlı ve bütün sorunları aşmaya yönelik düzenleme olacağını belirtirken, aralık ayında açıklanacak asgari ücret ile de enflasyonun yarattığı tahribatı ortadan kaldırmayı amaçladıklarını söyledi. Peki asgari ücrete ne kadar zam yapılması bekleniyor? İşte detaylar…
Vergi Uzmanı Muhammet Bayram konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Asgari ücretle alakalı daha önceden birçok kişi açıklama yaptı ama asgari ücretin belirlenmesiyle alakalı geçen sene yılda 1 defa artacak denildi. Bu seneye özel olarak enflasyon iki haneli olduğu için temmuz ayında yeni bir güncelleme yapıldı. Geçen sene 2021 sonunda yani 1 Ocak 2022 itibarıyla uygulanacak asgari ücret enflasyon yüzde 34 iken yüzde 50 arttı.
Bu sene başında enflasyon daha düşük olmasına rağmen içinde bulunduğumuz dönemde enflasyonun daha fazla artacağı sebebiyle yüzde 50’lik bir asgari ücret artışı yapıldı.
‘6 AYLIK ENFLASYONA GÖRE YÜZDE 12.35 DAHA AZ ARTIŞ YAPILDI’
Yani 16 puanlık fazladan bir artış yapıldı. Temmuz ayına geldiğimizde asgari ücret tekrar tespit edildi. Memurlar ve emekliler enflasyon seviyesinde bir maaş farkı alıyor. Ama Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplandığında enflasyon oranı yüzde 42.35 iken yüzde 30’luk bir artış yaptı. Yani 6 aylık enflasyona göre yüzde 12.35 daha az zam yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında bunun bir ara zam olduğunu asıl zammın 1 Ocak 2023 tarihi itibarıyla yapılacağını söylemişti.
‘ASGARİ ÜCRETLİNİN ALMADIĞI YÜZDE 22’LİK ZAM FARKI VAR’
Günümüze gelecek olursak temmuz, ağustos ve eylül zamları aylık bazda belirlendi ve toplamı 6.09 oldu. Ama aralık ayından 9. ayın sonuna kadarki enflasyon yüzde 52 olarak çıktı. Yani asgari ücretlilerin aslında almadığı yüzde 22’lik bir zam farkı var.
Sene sonuna gelecek olursak Merkez Bankası’nın anketi yüzde 65. Serbest olarak kredi derecelendirme kuruluşu ve anketörlerin yaptığı enflasyon tahmini ise yüzde 80’ler civarı olacağı yönündedir.
‘ASGARİ ÜCRETLİYE EN AZ YÜZDE 40 ZAM YAPILMASI GEREKECEK’
Her ne kadar TÜİK’in enflasyonu yüzde 70 ile 65 arasında gelecek olsa da enflasyon aslında sene sonu itibarıyla yüzde 80’ler civarında olacak. Buradan yola çıkacak olursak tüm bu değerlendirmelerle beraber asgari ücretlilerin önceden almadığı enflasyon farkı var. Bu farkın önceki ay enflasyonu olduğu göz önünde bulunulduğunda asgari ücretliye en az yüzde 40’lık zam yapılması gerekecek. Bu da 7 bin 700 civarına geliyor.
‘PSİKOLOJİK SINIR OLAN 8 BİN TL’Yİ GÖRECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM’
Eğer yüzde 45 zam yapılırsa 7 bin 975 TL yapıyor ki psikolojik sınır olan 8 bin TL’yi ben göreceğini düşünüyorum. Yapılan hesap ortada ondan dolayı bu rakamlar enflasyon verileri baz alınarak ortaya çıkıyor. Kaldı ki benim gibi yeminli bir mali müşavir olan AK Parti’nin Mali ve İdari İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz yapmış olduğu açıklamada asgari ücretin 7 bin 500’ler civarında olacağından bahsetmişti.
‘ASGARİ ÜCRET ÜZERİNDEN SİGORTA PRİMLERİNİN KALDIRILMASI GEREKİR’
Tüm bu açıklamaların ışığında piyasada asgari ücretin 10 bin lira civarında belirlenmesi isteniyor. Burada işvereni de düşünmek gerekiyor. Asgari ücret üzerindeki gelir vergisi istisnası ve damga vergisi istisnası sürecek. Ancak işveren üzerindeki yükün alınması adına asgari ücret üzerindeki sigorta primlerinin de kaldırılması gerekmektedir.
Bu kapsamda asgari ücret şu anda enflasyonda ciddi farklılıklar olmazsa ekim ve kasım ayında mevsimsel etkilerle enflasyon artacaktır. 7 bin 500 TL ile 8 bin lira arasında olacağı değerlendirilebilir.
Hanelerin elektrik ve su faturalarında geçtiğimiz aylara göre yüzde 200-250’lik artış bulunuyor. Bundan dolayı da Meclis’te yeni çıkacak torba yasa ile beraber işverenler çalışanlarına doğal gaz ve elektrik faturası desteği yapacak.
‘SABİT ORTA VE DAR GELİRLİNİN ÜZERİNDEN ENFLASYONİST BASKI ALINMALI’
Asgari ücrete yapılacak zam sadece asgari ücretlileri etkilemiyor. Asgari ücretin üzerinde maaş alanlar da bu oran üzerinden zam isteyebiliyor. Enflasyonist ortamın yoğun olduğu bu dönemde sabit dar gelirli ve sabit orta gelirlinin üzerindeki hayat pahalılığı ve enflasyonist baskının alınması gerekiyor.”