Müjde Işıl – Pazartesi günleri hariç her gün 10.00-18.00 arasında açık olan Gazhane’de Bienal’i deneyimlemek hem çok keyifli hem de mekânın tarihi atmosferinin katkısıyla çok canlı. Bazı eserler özellikle öne çıkıyor. Örneğin Fernando García-Dory imzalı INLAND ve Boğatepe Köyü projesi… Kültür ve doğa ilişkisini ele alan bu proje, Kars’ın Boğatepe Köyü’deki geleneksel üretimlere ele alırken bizim Köy Enstitüleri’mize de selam gönderiyor.
Devasa örtü
Çokdisiplinli araştırma ve eylemler için bir araya gelmiş kardeş kolektifler olan Arazi Kolektifi ile Topolojik Atlas, İstanbul Bienali kapsamında “Yerinden Edilme Hâli: Dolaşık Topografyalar” başlığı altında, videolardan fotoğraf ve çizimlere, eleştirel haritalardan 2015’ten bu yana yayımlanmış ürünlere, ortak çalışmalarına dair karışık malzemeden oluşan bir seçki sunuyor. Bu seçkide yer alan, dokuması tamamlanmamış halı, insanlığın da tamamlanmamış kültürel, geleneksel ve zorlu yaşam yolcuğunu simgeler gibi…
Eserlerin en renkli ve göz alıcılarından biri ise devasa bir örtü… Yee I-lann’ın, Borneo’nun Malezya yönetimindeki kısmının en doğu ucundaki Sulu Denizi’ne bitişik Celebes Denizi’nde konumlanan Omadal Adası’nda yaşayan Sama Bajau topluluklarından dokumacılarla birlikte gerçekleştirdiği çalışmalardan biri bu. Adı, dokumacı Sanah binti Belasani’nin ailesine özgü bir dokuma desenine dayanan büyük boyutlu geleneksel Harunan Motol örtüsü. Bu örtünün yanı başında el emekleriyle ayakta durmaya çalışanların anlatıldığı belgeseli de izlemek mümkün.