Beykent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Gülcan Pirbudak, günümüzde tedavi yöntemlerinin gelişmesi, güzellik ve sağlığın bir bütün olarak görülmesi ile beraber estetik kavramının büyük öneme sahip olduğunu ifade ederek kişiye özel gülüş tasarımında yapılan estetik uygulamalar hakkında açıklamalarda bulundu.
Gülüş tasarımının dişler, diş eti ve dudakların ayrı ayrı, birbirleriyle ve yüzün bütünü ile olan ilişkilerinin estetik kriterlere göre değerlendirilerek gülüş şeklinin planlanması olduğunu belirterek açıklamasına başlayan Pirbudak, estetik bir gülüşün, dişler ve dişeti dokularının formuna, rengine ve yapısına, gülme sırasında diş ve dudaklar arasındaki ilişkiye ve tüm bu faktörlerin yüz bütünlüğü içinde uyumlu olmasına bağlı olduğunu söyledi.
“Yüz ve çene yapısına uygun restarasyon tasarımı”
Gelişen teknoloji ile birlikte yeni materyallerin geliştirilmesi hastaların estetik beklentilerinin daha hızlı ve diş dokularına neredeyse hiç zarar vermeyecek şekilde karşılanmasını sağlamakta olduğunu ifade eden Pirbudak, “Bilgisayar destekli tasarım ve üretim (CAD/CAM) teknolojisinin diş hekimliğinde kullanılmaya başlanması ile birlikte çok daha hassas ve uyumlu restorasyonların üretimi yapılabilmektedir. Dijital ağız içi tarayıcılarla hastalardan ölçüler alınıp dijital ortamda ağız içi modeller oluşturularak, dişler üzerinde yapılacak değişiklikler önceden belirlenip tedavi sonunda hastaların nasıl bir görüntüye sahip olacağı öngörülebilir” dedi.
Her hastanın yüz ve çene yapısına en uygun diş şekilleri ve rengi belirlenerek restorasyonların tasarımının yapıldığını söyleyen Pirbudak, “Tedavi sonunda hastanın nasıl bir görüntüye sahip olacağı, tedaviye başlamadan önce hazırlanan modellerde belirlenir. Kişiye özel yapılan bu tasarım çeşitli materyaller yardımıyla hasta ağzına aktarılabilir. Bu uygulamalarla, hastalarımız dişleri üzerinde geri dönüşümü olmayan uygulamalar yapılmadan tedavi sonunda nasıl bir görüntüye sahip olacaklarını görme imkanı bulurlar” diye konuştu.
Halk arasında yaprak porselen olarak bilinen gülüş tasarımları
Dr. Pirbudak, teknolojinin ilerlemesinin sadece tedavi yöntemlerinde kullanılan tekniklerin değil, birçok yeni restoratif materyalin de geliştirilmesine öncü olduğunu ifade ederek, “Günümüzde gülüş tasarımında zirkonya kronlar, cam seramik kronlar, inley-onley restorasyonlar, laminate veneer restorasyonlar, oklüzal veneer restorasyonlar sıklıkla kullanılmaktadır. Laminate veneer restorasyonlar (porselen laminalar) halk arasında yaprak porselen olarak da bilinirler. Dişlerin sadece ön yüzeyine uygulanan çok ince ve estetik restorasyonlardır. Porselen laminalar ile dişlerin rengi, şekli ve boyutları değiştirilebilir, dişler arasındaki boşluklar doldurulabilir” ifadelerini kullandı.
“Estetik, fonksiyonel ve dayanikli çözüm: porselen lamina”
Diş hekimliği alanında gelişen teknoloji ile uygulanan tedavilerde hastalara estetik, fonksiyonel ve dayanıklı çözümler birarada sunabilmekte ve hasta beklentilerinin büyük ölçüde karşılanabilmekte olduğunu ifade eden Pirbudak. gerçekleştirilen işlemin nasıl yapıldığını şu sözlerle aktardı:
“Önemli olan her vakanın dikkatlice muayenesinin yapılması ve yapılan muayenenin sonucunda her hastaya özel doğru tedavi yönteminin doğru materyaller ile uygulanmasıdır. Vakanın durumuna göre dişler üzerinde 0,3-1 mm arasında aşındırma yaparak ya da bazen hiçbir aşındırma yapmadan porselen lamina restorasyonlar uygulanabilir. Dişler üzerinde yapılan aşındırmanın çok az olduğu ya da aşındırma yapılmadığı durumlarda işlemler gerçekleştirilirken anestezi uygulamasına gerek kalmayabilir. Porselen laminaların dişler üzerine yapıştırılmasında özel malzemeler kullanılır. Bu malzemeler ile diş üzerine yapıştırılan laminalar dişler ile bir bütün olur ve bu ince materyallerin dayanıklılıkları artar. Hastanın durumuna göre uygun materyalden üretilen ve doğru yöntemler ile uygulanan porselen lamina restorasyonlar zamanla renk değişimine uğramaz ve estetik özelliklerini korurlar.”