Fatih’te çalıştığı şirkete ait paranın kendisini bayıltan kişiler tarafından çalındığını öne süren Musa T., parayı babasından alıp evde saklayan Mehmet T., kayıtsız paranın arsa parası olduğu yönünde çalışanlarını ifade vermeye zorlayan şirket sahibi Talib.T ve bu yönde ifade veren Muhabet T. ve Mustafa G. hakkındaki “gasp oyunu soruşturması” tamamlandı.
İstanbul Cumhuriyet başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, taşımacılık şirketi “suçtan zarar gören”, şirket sahibi Talib T. “müşteki sanık”, Mehmet T, Muhabbet T, Musa T. Ve Mustafa G. İse “sanık” olarak yer aldı.
Müşteki sanık Talib T’nin taşımacılık şirketinin sahibi olduğu, Musa T, Muhabbet T. ve Mustafa G.’nin bu şirkette çalıştıkları, çeşitli firmalar tarafından piyasaya satılan ticari ürünlerin satış bedellerinin alıcılar tarafından kargo yoluyla taşımacılık şirketine gönderildiği bilgisine yer verilen iddianamede, bu kargo şirketlerinin ofislerinden teslim alınan paraların da Talib T. tarafından satıcı firmalara ulaştırıldığı ifade edildi.
Gasp yalanı
Sanık Musa T’nin kargo ofislerine gelen paraları tahsil edip Talib T’ye teslim etmekle görevli olduğu kaydedilen iddianamede, Musa T’nin 2 Haziran’da bazı ödemeleri tahsil etmek amacıyla iş yerinden ayrıldığı, dönmeyince Talib T.’nin Musa T.’yi telefonla aradığı, yanıt alamadığı, bir süre sonra bir kadının telefonu açıp Musa T.’nin Yenikapı Marmaray istasyonu civarında baygın yattığını söylediği ifade edildi.
İddianamede, Talib T’nin derhal tarif edilen yere gittiği ve ambulans çağırarak Musa T’nin hastaneye kaldırılmasını sağladığı anlatılarak,Talib T’nin hastanede Musa T’ye müşterilerden aldığı paraların nerede olduğunu sorduğu, Musa T’nin ise “Birisi bana sprey sıkıp bayılttı. Ayılıp kendime geldiğimde içi para dolu çantanın çalındığını fark ettim.” dediği aktarıldı.
Patronun planı
Bunun üzerine Talib T’nin, diğer çalışanları Muhabbet T. ve Mustafa G’yi arayıp yanına çağırdığı, çalınan paranın 10-15 müşteriye ait olduğunu, paranın çalındığının müşteriler tarafından duyulması halinde ticari itibarlarının zarar göreceğini, para bulunsa dahi iadesinde belgesi ve faturası bulunmadığından sıkıntı yaşanabileceğini söylediği kaydedilen iddianamede, Talib T’nin burada bir ifade planı oluşturduğu anlatıldı.
İddianamede, Talib T.’nin Muhabbet T. ve Mustafa G’ye, parayı ait arsa alım satımında kullanılmak üzere Musa T.’ye teslim ettiklerini ve paranın metro istasyonu yakınında hırsızlara kaptırıldığı yönünde emniyete ifade vermelerini söylediği, 3 sanığın da talimat üzerine bu şekilde ifade verdikleri belirtildi.
İfadelerden ve sanıkların tavırlarından şüphelenen polislerin, metro istasyonu yakınındaki kamera görüntülerini incelediği anlatılan iddianamede, görüntülerde Musa T’nin yanındaki çantanın bir şahıs tarafından alınıp götürüldüğü, yapılan araştırmalarda ise bu kişinin Musa T’nin oğlu Mehmet T. olduğunun tespit edildiği vurgulandı.
İddianamede, Mehmet T’nin ifadesinde görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu, parayı evde sakladığını söylemesi üzerine, polislerin Mehmet T. ile birlikte eve gittikleri, içinde 70 bin Amerikan doları ve 60 lira para bulunan çantanın teslim alındığı belirtildi.
Para eksik çıktı
Baba Musa T’nin daha sonra ifadesini değiştirerek, bu paraların kendisine ve arkadaşlarına değil şirkete ait olduğunu, gasp olayının da doğru olmadığını söylediği bildirilen iddianamede, müşteki sanık Talib T’nin 95 bin dolar, 10 bin avro, 76 bin lira para ve 150 bin lira değerinde 2 çekin müşterilerden tahsil edilse de çantada çıkan paranın eksik olması nedeniyle Musa T’den şikayetçi olduğu ifade edildi.
İddianamede, Talib T’nin “suç uydurmaya azmettirme” suçundan 3 yıla kadar, sanıklar Muhabbet T. ve Mustafa G’nin “suç uydurma” suçundan 3 yıla kadar, Mehmet T. ve Musa T’nin ise “suç uydurma” ve “hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma” suçlarından 1’er yıldan 10’ar yıla kadar hapisleri istendi.
Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.