23 Eylül 2012’den bu yana 450 bin civarında bireysel başvuru yapıldığını, bunların 327 bininin karar bağlandığını kaydeden Arslan, eldeki 123 bin derdest dosyanın 68 bininin de adil yargılanma hakkıyla ilgili olduğuna vurgu yaptı. Arslan, AYM’nin bu süreçte yaklaşık 30 bin ihlal kararı verdiğini, bunların da yüzde 60’ından fazlasının makul sürede yargılanma hakkına ilişkin olduğunu, bu sayıya adil yargılanma hakkının ihlali kararlarının da eklenmesiyle toplam ihlal kararlarının yüzde 70’inin adil yargılanma hakkına ilişkin olduğunu kaydetti.
Arslan, AYM’nin konuya ilişkin tutumu ve TBMM’den beklentileri de özetle şöyle aktardı:
“123 bin derdest dosya 10 yılın en yüksek sayısı. Anayasa Mahkemesi’nin önünde bireysel başvuru bakımından iki önemli sınama var. Birincisi ağır iş yükü, ikincisi de hak eksenli içtihat birikiminin sürdürülebilmesi meselesi. Başta uzun yargılama sorunu olmak üzere acilen çözmemiz gerek bir adil yargılama meselemiz vardır. AYM ihlal kararlarında bu çözümün nasıl olması gerektiğine dair tespitlerde bulunmakta, yeri geldiğinde de tespit edilen yapısal sorunun çözümü için kararı yasama organına göndermektedir. (Adil yargılanma hakkı ihlali) AYM bu işi kendisine düşen boyutuyla halletti, pilot kararıyla. Yapısal sorunların çözümü için karar yasama organında.”