Kavurucu sıcaklarda betonlaşma etkisi

Mert İnan – Sonbaharın ilk günlerini yaşadığımız şu günlerde sıcak hava yurdun büyük kesiminde yine etkisini sürdürüyor. Sıcaklıkla birlikte yükselen nem oranı yaşamı güçleştirirken, sıcağın dayanılmaz boyuta ulaşmasına betonlaşmanın etkisi de yüksek. İklim Bilimci Doç. Dr. Barış Önol sosyal medya hesabından ısı adası etkisine ilişkin yaptığı paylaşımda, bazı yerlerde yaşanan vehameti hesaplamalarla gözler önüne serdi. Doç. Dr. Önol, geçtiğimiz 17 Ağustos gününü örnek vererek, “İstanbul’da 17 Ağustos günü öğle saatlerinde 40 derecenin üzerindeki yüzey sıcaklıkları (hava sıcaklığı değil) betonlaşmanın yoğun olduğu bölgelerde yüzey 50, 55 dereceye ulaşıyor” paylaşımında bulundu.

Gökdelenler ısıtıyor

Uzmanlar ise ısı adası etkisinin özellikle Bağcılar, Esenler, Esenyurt gibi yapılaşmanın yoğun olduğu bölgelerde sıcaklık değerlerinin 5, 6 derece yükselmesine neden olduğunu gündeme getirirken, Milliyet’e konuşan CNN TÜRK Meteoroloji Danışmanı Prof. Dr. Orhan Şen, “İstanbul’daki yapılaşma ve asfaltlar sıcaklık değerlerinde 4-5 derecelik artışa neden oluyor. Gökdelenler, asfalt yollar ve yeşilin olmaması şehirde ‘ısı adası’ etkisi yapıyor. Daha fazla yeşil alan olsa İstanbul’da ısı daha az hissedilecek. Aynı şehirde gökdelenlerin daha yoğun bulunduğu bir alanla, daha yeşillik bir alandaki sıcaklıkları karşılaştırdığınızda; gökdelen alanlarının 4-5 derece daha sıcak olduğunu görüyorsunuz. Bu yılki nemin yüksekliği Basra alçak basınç sisteminden kaynaklandı. Sıcaklık değerleri ise birkaç gün dışında mevsim normallerini altına hiç inmedi” dedi.

Isı adası yoğunlaşıyor

İstanbul’un Boğaz, Karadeniz ve Marmara kıyılarına yakın bölgelerindeki ısı adası etkisinin 3 derece olduğunu söyleyen İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Selahattin İncecik ise, “Bu oran şehrin iç kesimleri ile yapılaşmanın yoğun olduğu semtlerde artıyor. Isı adası etkisini azaltacak malzemeyi kullanmayıp, planlamayı yapmadığınız sürece sorunu yaşamaya devam edersiniz. Isı adası etkisini her sene daha yoğun hissediyoruz. Bunu azaltmanın tek yolu, su havzaları, yeşil alanların arttırılması ve ısı adasına karşı yeşil binaların yapılmasıdır. Mevcut zihniyet devam ettiği sürece her yaz bir öncekini aratacak duruma gelecek” ifadelerini kullandı.

‘Boğaz olmasa nefes alınmazdı’

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Prof. Dr. Adil Tek de ısı adası etkisinin kış aylarında da yaşandığına dikkat çekerken, şunları söyledi: “Aslında sıcaklık değerleri İstanbul için konuşacak olursak uçlarda değil. Ancak nem oranı geçmişle kıyaslarsak yüksek seyrediyor. Bunun nedeni Temmuz 15’den başlayıp Eylül 15’e kadar sürecek olan Basra alçak basınç sisteminden kaynaklanıyor. Basra sistemi bu yıl kuvvetli çalışıyor. Isı adası etkisi ise özelikle kentin iç kesimleri, beton ve asfalt yüzeylerin çok fazla oldğu yerlerde kendisini hissettiriyor. Şayet Boğaz koridoru ve Karadeniz kıyıları olmasa İstanbul adeta nefes alamaz duruma gelirdi.”

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir