Antalya’da yaşayan Şefika Çiftçi, hamileliğinin 26’ncı haftasında özel hastanede kızı Ayza bebeği dünyaya getirdi. 790 gram doğan ve yenidoğan yoğun bakım ünitesine alınan Ayza bebek, solunum sıkıntısı nedeniyle bir süre entübe olarak, bir süre de nazal beslenerek tedavi gördü.
Kızının iyileşeceği inancından bir an olsun vazgeçmeyen Şefika Çiftçi, 97 günlük tedavi sonucunda onu sağlıklı bir şekilde kucağına aldı. 3 yaş kontrolü için hastanede Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Gönül Tezel’e muayene olan Ayza Çiftçi, doktorları ve hastane çalışanlarıyla birlikte pasta kesti.
26 HAFTALIK DÜNYAYA GELDİ
Şefika Çiftçi, hamileliğinin ilk sürecinin rahat geçtiğini, fakat sınav stresi nedeniyle kanamalarının başladığını anlattı. Eğitim için başka bir ile gittiği sırada kanamaların arttığını ve hastaneye yatışının yapıldığını belirten Çiftçi, “Ayza’yı 26 haftalıkken doğurmak zorunda kaldım. Sancılarımı durduramamışlardı. O süreçte çok inançlıydım. Birçok anne ve baba prematüre bebekleri için ağlardı. Doktorumuz olabilecek bütün kötü ihtimalleri sayarken ben, ‘Bunların hiçbirini yaşamayacağım, kızımı bunların hiçbiri olmadan sağlıklı bir şekilde çıkaracağıma çok inanıyorum’ dedim. Rabbim inancımı da asla karşılıksız çıkarmadı. Çok şükür sağlıklı bir şekilde kızımı kucağıma aldım” dedi.
‘DUYGUSAL BOŞLUK YAŞADIM’
Ayza’nın 3 ay boyunca entübe halde çocuk yoğun bakım ünitesinde kaldığını belirten Şefika Çiftçi, “Solumun problemleri yaşadı. Göz muayenemiz yapıldı. Onlarda da problemler yaşadı ama ben hiçbir zaman inancımı kaybetmedim. Sütümü daha çok nasıl artırabilirim, çocuğuma daha nasıl faydalı olabilirim düşüncesindeydim. Entübe olduğu için 1,5 ay boyunca kucağıma alamadım. Orada duygusal boşluk yaşadım çünkü o dönem ne kokusunu koklayabildim ne dokunabildim. Sadece bir delikten kısa süreli dokunuyordum. Çünkü çocuğum üşüyor ve onun sağlığı için çok fazla vakit geçiremiyordum. O süreçte doktorumuzun başının etini yemiştim” diye konuştu.
‘O AN ANNE-KIZ İLİŞKİSİNİ HİSSETTİM’
Entübe sonrası nazal beslenme sırasında kızı Ayza’yı ilk defa kucağına aldığını belirten Şefika Çiftçi, “İlk dokunduğumda nasıl tutacağımı bilemedim. Duygusal bir boşluktaydım. O an anne- kız ilişkisini hissetmiştim. Daha sonra emzirme sürecimizde anneliğimi daha çok hissederek, ağlayarak o duygusallığı yaşadım” dedi.
’97 GÜN SONRA KUCAĞIMA ALABİLDİM’
Prematüre bebek sahibi annelere seslenen Çiftçi, “Evet hiç kolay değil ama o yollardan geçerken inançlı olmak çok önemli. Çünkü çocuğumuz bizim duygu yükümüzü hissediyor. Mesela kızımın yanında duygusal olarak çöktüğüm zaman kilo alımları yavaşlıyor, daha geriliyor ve farklı sağlık problemleri ortaya çıkıyordu. Doktorlar bunu her zaman söyler ama bunları birebir yaşadım. Daha sonra kendimi toparladım. Olumsuz hiçbir şeyi kesinlikle düşünmedim. Çok şükür 97 gün sonunda kızımı kucağıma alabildim. Şu an 3 yaşında ve kreşe gidiyor. Bütün prematüre anneleri inançlı olsun, asla inançlarını kaybetmesin, doktorları ne kadar imkan veriyorsa her gün çocuklarının yanında olup dokunsunlar ve temas etsinler. Duygusal anlamda yanlarında olsunlar” şeklinde konuştu.
‘BU BEBEKLER İLK DOĞDUKLARINDA BÜYÜK ZORLUKLAR YAŞIYOR’
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gönül Tezel, 37 haftalıktan önce doğan bebeklere prematüre bebek denildiğini anlattı. Prematüre bebeklerin düzeyleri olduğunu aktaran Uzm. Dr. Tezel, ileri düzey prematüre bebeklerin 1000 gramın altında olduğunu, geç prematüre bebeklerin 36- 37 haftalık doğan bebekler olduğunu söyledi. Prematüre bebeklerin ayrı ayrı sağlık problemleri olabildiğini belirten Uzm. Dr. Tezel, “Bu bebekler ilk doğdukları zaman çok büyük zorluklar yaşıyor. Solunumları, göz ve işitmeyle alakalı gelişimlerinde birtakım problemler yaşanabiliyor. Ayza da çok küçük doğan bebeklerimizdendi. Uzun süre yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü. Şu an 3 yaşında” dedi.