Günümüzde hala kurulma aşamasında olan 5G teknolojisi, şu anda sadece belirli ülkelerde kullanıma açılmış durumda.
Öte yandan birçok ülke ve kurum, şimdiden 6G teknolojisinde öne geçmek için çeşitli çalışmalar yürütüyor.
NASA ve ABD Hava Kuvvetleri iş birliğiyle gerçekleşen çalışmada, 6G internetin mümkün olmasını sağlayacağına inanılan terahertz aralığını kullanan ekip, gelecek nesil mobil sistem standartları olan 6G için beklenen aralık olan terahertz altı frekansları kullanarak, iki kilometre boyunca bilgi gönderdiler.
Bu, bu dalga boylarında şimdiye kadar elde edilen en uzun iletim olarak kayda geçti ve saniyede iki gigabitin üzerinde bilgi iletildi.
Terahertz kavramı, 5G’nin 71 gigahertz sınırını aşan, 100 gigahertz’in üzerindeki bir dizi frekansı tanımlamak için kullanılıyor. Söz konusu aralık, kablosuz 6G internetin icat edilmesinin anahtarı olarak kabul ediliyor.
Terahertz bandında sinyal göndermenin mümkün olduğu, önceki çalışmalarda kanıtlanmıştı. Ancak bu gönderimi uzak mesafeler arasında gerçekleştirmek mümkün olmamıştı.
Engeller de var
Her ne kadar bu durum heyecan verici olsa da çözülmesi gereken birkaç sorun var. Her şeyden önce, bu terahertz frekansları, engellere karşı 5G’den daha hassastır. Kısacası 6G frekansları, herhangi bir engelle karşılaştığında oldukça yavaşlar.
Bu nedenle araştırmacılar, bu teknolojinin cep telefonlarına ulaşmadan önce uydu iletişimimde kullanılabileceğini ve kırsal toplulukları kablolara bağlı olmayan daha iyi bir altyapı ile birbirine bağlayabileceğini düşünüyor.