Uzmanlar sıcak havaların gelmesiyle birlikte su tüketiminin hayati önemine dikkat çekti. Sağlıklı bir insanın günde 8 bardak, aşırı sıcaklarda ise 10-12 bardak su içmeleri gerektiğini vurgulayan uzmanlar, 65’li yaşlardan itibaren insanların susama hissinin azaldığını söyledi.
Yaşlılıkla birlikte beyin fonksiyonlarının azaldığını dile getiren doktorlar, su bardağının ve sürahilerin her zaman göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
Su tüketiminin önemini hatırlatan Kardiyolog Prof. Dr. Ali Metin Esen, “Aşırı sıcaklarda özellikle su tüketimine çok dikkat etmek gerekiyor. Sadece kronik hastalığı olanlar değil sağlıklı insanlar da günlük su tüketimini sağlamalılar. Çünkü su, vücudun ısısının sabit kalmasını sağlayan en önemli unsurdur. Çok sıcak havalarda terlemenin de arttığını düşünecek olursak fazla su kayıpları söz konusu oluyor ki; biz buna dehidratasyon diyoruz. Üstelik güneş altında çok fazla bulunmak zorunda kalanlar, gün içerisinde sokak aktivitesi yapmak durumunda kalanlar özellikle yanlarında su taşımalı ve susama hissinin oluşmasını beklemeden mutlaka yarım saatte bir 200 cc kadar suyu tüketmelerini öneriyoruz” diye konuştu.
Kardiyolog Prof. Dr. Ali Metin Esen
“65’Lİ YAŞLARDAN SONRA KİŞİ SUSUZ KALDIĞINI HİSSEDEMEYEBİLİYOR”
Kardiyolog Ali Metin Esen, “İleri yaşlarda, 75’li yaşlardan sonra çok daha belirgin olmakla birlikte 65’li yaşlardan itibaren su içme isteği azalıyor, susama hissi azalıyor. Kişi susuz kaldığını, suya ihtiyacı olduğunu hissedemeyebiliyor. Genç insanlarda olan bu susama hisleri yaşla birlikte azalıyor. Bütün organ fonksiyonları yaşlanmayla birlikte azaldığı gibi bu hissin oluşması da azalabiliyor. O yüzden çok sıcak havalarda, aşırı sıcak günlerde özellikle yaşlı bireylerin susama hissinin oluşmasını beklemeden düzenli bir şekilde su içmelerini öneririz. Özellikle evde oturmak durumunda olan yaşlılar mutlaka önlerine güzel bir bardakta sularını koyacaklar, hiç susama hisleri oluşmadan yudum yudum o suyu içecekler. Suyu koydukları sürahi de yanlarında olacak ve ne kadar su içtikleri de kontrol edilebilecek” şeklinde uyarılarda bulundu.
“GÜNLÜK MİKTARIN ALINDIĞINDAN EMİN OLUNMASI GEREKİYOR”
Beyindeki ilgili merkezin fonksiyonlarının yavaşlaması nedeniyle yaşlı insanların su içmeyi unutabildiklerini belirten Esen, “Yaşlılarda susuz kalmak, dehidrate olmak farklı semptomlarla da ortaya çıkabiliyor. Çoğunlukla karıştırabiliyoruz, uykusuzluk çekebiliyorlar, mana veremediğimiz yorgunluklar, kas ağrıları, kas krampları olabiliyor. Tüm bunlar aslında hastalık veya ilaç yan etkisi olarak da algılanabiliyor çoğu zaman ama aslında sebebi çok basit. Susuz kalmaları olabiliyor, o yüzden özellikle yaşlıların günlük almaları gereken su miktarını aldıklarından emin olunması gerekiyor ve bunların takip edilmesi gerekiyor. Çünkü bu yaşlarda unutkanlık da çok, su içtiklerini unutabiliyorlar. Ne kadar içtiklerini unutabiliyorlar” dedi.
“SUSUZ KALMAK, KALP KRİZİNE NEDEN OLABİLİR”
Susuzluğun ileri yaş gruplarında çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinin altını çizen Esen, “Böbrek fonksiyonları bozulabilir, susuz kalındığı için sempatik sistem daha aktif hala gelip tansiyon yüksekliğine neden olabilir, ritim bozuklukları yapabilir, hatta kanın akışkanlığı azaldığı ve pıhtılaşma arttığı için kalp krizlerine de neden olabilir. 8 bardak su standart bir miktar, bardağın büyüklüğüne göre yaklaşık olarak 1 buçuk 2 litre gibi değişebilir. Çok sıcak havalarda, kişi çok fazla terliyorsa bu miktar 10-12 bardağa kadar çıkabilir. Ancak su kısıtlaması olan durumlar da olabilir, hasta da kalp yetersizliği gibi o zaman doktoruyla birlikte bu miktarı ayarlamasında fayda olacaktır” diye konuştu. (DHA)