Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 9 saat arayla meydana gelen depremlerde, binlerce insanımız can verdi.
11 ili etkileyen ve büyük yıkıma neden olan sarsıntılar sonrası, Türkiye hemen tek yürek oldu, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etti.
Yanlış telaffuz edilen ‘rekor bağış’
Dün akşam da yurt içi ve yurt dışındaki birçok televizyondan canlı yayınlanan ‘Türkiye Tek Yürek’ programı ile rekor bağış toplandı.
Programın en çok konuşulanları arasında ise Prof. Dr. Mustafa Karataş’ın bir oto galerici tarafından gerçekleştirilen bağışı bildirdiği anlar oldu.
“50 bin” yerine, “50 milyar” dedi
Oto galericinin 50 milyar lira bağış yaptığını söyleyen Mustafa Karataş, izleyicileri de şoke etti.
Bir yanlışlık olabileceğini düşünenler hemen oto galericiyi araştırmaya başladı.
İş yerinin İstanbul’da olduğu öğrenilen oto galericinin o miktarı bağış olarak yapamayacağını söyleyen binlerce kullanıcı, bağışa o miktarın yansımadığını görünce de haklı çıktı.
“Gönül isterdi ki…”
Ve o galerici, bugün konuştu.
Oto galerici Hamit Duras, “Heyecanla, eski paraya göre 50 milyar TL dedim. O anda Mustafa Karataş hoca da öyle belirtti. Gönül ister ki 50 milyar TL’miz olsun, bağışlayalım. Allah rızası için bağış gerçekleştirdik.” dedi.
“Reklam yapmadık”
Heyecanla canlı yayına bağlanarak bağışta bulunmak istediğini belirten Hamit Duras, şunları söyledi:
Eski paraya göre 50 milyar diye bir miktar söyledim. Mustafa Karataş da o heyecanla, biz de düzeltemeden iletmiş oldu. Sonrasında sosyal medyaya düştük. Bizim asla kendi reklamımızı yapmak gibi bir amacımız yoktu. Allah rızası için yaptık. Sosyal medyada bir kısım bizim reklam yaptığımızı ifade ediyor, biz duygusal olarak yaptık. Normal bir aileyiz, içimizden geldi.
“Bazıları tepki gösteriyor”
Hamit Duras ve dükkanda çalışan oğlu Hüseyin Duras yaşananlardan sonra telefonlarının hiç susmadığını belirtti.
Hamit Duras, şöyle devam etti:
Bazı insanlar arayıp tebrik ediyor, bazıları ise tepki gösteriyor. Benim 9 yaşında Elif isimli bir torunum var, beni çok etkiledi. Annesi hırka örmüş, kendisi de kaşkol örmüş. Annesine, ‘Bir ip daha alın ben yine öreceğim, depremzedelere göndereceğim’ demiş. Babasına göndermek istediklerini ve kumbarasını da vermiş, buna çok duygulandım, bağış yaptım. Bir çocuk bunu yapıyorsa, biz niye yapmayalım dedim.