ABD Alabama eyaletinde Mart 1988’de Kenneth Eugene Smith, ortağı John Forrest Parker ile birlikte Elizabeth Sennett’i bıçaklayarak öldürdüğü bir kiralık cinayet planından suçlu bulunmuştu. 2017’de idamına karar verilen mahkûm, 17 Kasım 2022 akşamına kadar sedyede bir saat boyunca öldürülmek için bekledi. Enjeksiyonla el, kol ve köprücük kemiği damarlarına iğneler sokulup infazı gerçekleştirilmeye çalışılsa da bir türlü ölümü gerçekleşemedi. Gece yarısından hemen önce infazı iptal edildi. Mahkûmun can çekişmesi, Alabama Yüksek Mahkemesi’nin ‘zehirli iğne’ yerine daha önce ABD’de hiç kullanılmamış bir yöntem olan ‘nitrojen hipoksi’ ile infaz talebini resmi makamlara iletmesine yol açtı. Dünyada daha önce hiç denenmemiş bir tür ‘işkence’ olarak görülen bu yöntem tartışmalara yol açsa da Alabama Mahkemesi gelen tüm itirazları reddetti.
‘İNSANLIK BİR ADIM DAHA GERİYE GİTTİ, SİZİ SEVİYORUM’
Smith 25 Ocak Perşembe günü daha önce test edilmemiş bir yöntem olan nitrojen gazıyla infaz edildi. Peki idam mahkûmu son anlarında neler yaşamıştı? Nitrojen hipoksi yöntemiyle infaz edilmeden önce sürekli olarak berbat bir halde olduğunu, ölümden korkmadığını ancak düzenli olarak panik atak geçirdiğini ifade eden Kenneth Eugene Smith, yaşayacaklarının en basit haliyle bir işkence olduğunu, mahkemeye çok geç olmadan idamı durdurması gerektiğini söylemişti. Ancak bütün çabaları nafileydi. İnfaz edilmeden önce Smith’in son sözleri sorulduğunda şu ifadeleri kullandı:
“Bu gece Alabama insanlığın bir adım geriye gitmesine neden oldu. Beni desteklediğiniz için teşekkürler. Başarılı olacağından ve çok yakında eyalette nitrojen sisteminin kabul edilmesinden korkuyorum. Hepinizi seviyorum. Sevgiyle, huzurla, ışıkla ayrılıyorum.”
Kenneth Smith’in son yemeği ise biftek, biftek sosuna batırılmış yumurtalar, kızarmış patates ve ekmek oldu. Ölümünden önce aile üyeleri ve manevi danışmanı Rahip Jeff Hood ile görüştü. Rahip Hood, “Yaşayacağı işkenceden korkuyor ama aynı zamanda da huzurlu. İnfazdan önce bana söylediği şeylerden biri de nihayet dışarı çıkacağıydı” dedi.
22 DAKİKA KORKUNÇ BİR ŞEKİLDE CAN ÇEKİŞTİ
25 Ocak Perşembe günü 20.00’de infaz işlemi başladığında Smith’e maske takılarak dakikalarca nitrojen gazı verildi. 2022’de enjeksiyon yoluyla damar bulunamadığından dolayı infazı gerçekleşmeyen Smith’e, bu defa hava sızdırmaz bir maske takılarak saf nitrojen çekmeye zorlandı. İnaktif gaz, vücudundaki oksijeni yavaş yavaş tüketiyordu. Alabama Mahkemesi, yeni nitrojen gazı yönteminin ‘belki de şimdiye kadar tasarlanmış en insani infaz yöntemi’ olduğunu iddia etse de ölüm odasında bulunan muhabirlerin ve görgü tanıklarının ifadeleri, Smith’in ölümünün insani olmaktan çok uzak olduğunu söylüyordu. Şahitler dehşet verici görüntüleri şöyle aktardı:
“Smith sedyede kıvranıyor ve sarsılıyordu. Derin nefesler aldı, vücudu şiddetle titriyordu ve gözleri başının arkasında dönüyordu. Yumruklarını sıktı, bacakları titriyordu. Nefes almaya çalışıyor gibiydi. Sedye birkaç kez sallandı. Bu işin bu kadar kötü gitmesine gözle görülür şekilde şaşırdık. Gördüğümüz şey, birinin hayatı için mücadele ettiği dakikalardı.”
YÖNTEMİN KULLANILDIĞI TEK VE İLK KİŞİ OLDU
Alabama Ceza İnfaz Kurumu üyesi John Hamm, bir basın toplantısında Smith’in nefesini tutabildiği kadar uzun süre tuttuğunun ortaya çıktığını söyledi. Ancak infazı yaklaşık 22 dakika süren Smith, bu dakikaların birçoğunda bilincini koruyormuş ve bağlarını çekiyormuş gibi görünüyordu. Bunu, nefesi artık algılanamaz hale gelene kadar süren ağır nefes almalar izledi. 58 yaşındaki Kenneth Smith’in perşembe akşamı saat 20.25’te öldüğü açıklandı. Smith, Modern Amerika’da iki kez idama götürülen tek ve nitrojen gazı uygulamasıyla karşı karşıya kalan ilk kişi oldu.
Kenneth Smith’in ölüm ilanı açıklanana kadar ABD’de nitrojen gazı hiçbir zaman insanları öldürmek için kullanılmamıştı ve Alabama, nitrojen gazının infaz amacıyla kullanılmasına izin veren üç eyaletten sadece biriydi. Yöntem bazen hayvanlara ötenazi yapmak için kullanılsa da veterinerler tarafından da şiddetle kınanmış; uzmanlar, bunun bir mahkûm üzerinde kullanılmasının acı verici, insanlık dışı bir ölüm yolu olacağı konusunda uyarılar yapmıştı. Öyle ki bu yöntem Alabama’yı Smith’in idamına yönelik planlarından vazgeçmeye çağıran Birleşmiş Milletler’in bile dikkatini çekmişti.
Alternatif olarak sunulan nitrojen hipoksi infazında mahkûma nitrojen veya helyum gibi bir gaz solutuluyor. 1960’lı yıllarda yapılan bir çalışmada saf nitrojen solumaya başlayan deneklerin 17-20 saniye içinde bilincini yitirdiği ve üç saniye gibi kısa bir süre içinde de tamamen nefes alıp vermeyi bıraktıkları tespit edilmişti.
NAZİLERİN YAHUDİLERE YAPTIKLARINA BENZETİLDİ
Smith’in avukatları, devletin infaz yöntemi için müvekkillerini ‘test konusu’ olarak kullandığını savundu. İnfazın zalimce ve olağandışı cezalara ilişkin anayasal yasağı ihlal ettiğini ve bir kişi üzerinde uygulanmadan önce daha fazla hukuki incelemeyi hak ettiğini savunsalar da çabaları karşılık bulmadı. Ölüm cezasına karşı mücadele eden bir kuruluş olan Death Penalty Action’ın (Ölüm Cezası Eylemi) kurucu ortağı Abraham Bonowitz, Alabama’nın Smith üzerinde yaptığı ‘deneyleri’ Nazilerin İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilere yaptıklarına benzetti.
Yüksek Mahkeme’nin kararında diğer iki liberal yargıçla birlikte muhalif olan Yargıç Sonia Sotomayor da perşembe gecesi, “Smith’i ilk denemesinde öldürmeyi başaramayan Alabama, onu bir infaz yöntemini denemek için ‘kobay’ olarak seçti. Daha önce hiç denenmemişti. Şimdi ise dünya izliyor” diye yazdı.