15 dakikada müthiş değişim

Borussia Dortmund ile Real Madrid’in UEFA Şampiyonlar Ligi Kupası’nı müzelerine götürmek için mücadele edecekleri maçı izlemek için Londra’nın ünlü Wembley Stadyumu’ndayız.

Sekiz yıldır sponsoru olduğu Şampiyonlar Ligi’nin finalinde sahneye çıkardığı şarkıcılarla seyirciyi coşturan Pepsi’nin bu yılki yıldızı rockçı Lenny Kravitz’di.

PepsiCo Türkiye’nin davetiyle gittiğim final maçlarının öncesinde şimdiye kadar Alicia Keys (2016), Black Eyed Peas (2017), Dua Lipa (2018), Imagine Dragons (2019), Anitta, Burna Boy ve Alesso’yu (2023) izlemiştim.

Bu şarkıcı ve gruplarda olduğu gibi Lenny Kravitz’in sahneye çıkması ve çimlere zarar gelmemesi için zeminin kaplanması gerekiyordu. Zeminin kaplanması, sahnenin oluşturulması ve ışıkların yerleştirilip, aynı hızla da toplanması lazımdı. Çünkü 20 dakika sonra maç başlayacaktı. Onlarca görevli arı gibi çalışıp, zemini kapladı. Tekerlekler üstündeki portatif sahne parçalarını hızlı bir şekilde taşıyıp birleştirdiler. Işıklardan havai fişeklere her şey yerleştikten sonra müzisyenler ve dansçılar sahne aldı. Rock ikonu Lenny Kravitz’in mini konserini havai fişekler ve ışık gösterisi daha da renklendirdi.

Lenny Kravitz sahneden inip, kulise gidene kadar onlarca görevli Wembley’in sahasını maça hazır hale getirdi. Bütün bunlar 15 dakika içinde oldu ve bitti.

Şampiyonlar Ligi’nin açılış gösterisinde Emmy ödüllü rock starı, eski hit şarkılarının yanı sıra 24 Mayıs’ta çıkan ‘Blue Electric Light’ albümünden ‘Human’ı 86 bin 212 futbolseverin önünde söyledi.

PepsiCo Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Direktörü Esra İren’le sohbet ederken aldığım şu bilgi bana önemli geldi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), obeziteyle mücadele için içecek ve gıda üreticisi uluslararası şirketlerle anlaşma yapmış. Buna göre şirketler ürettikleri içeceklerdeki şeker oranını her yıl kademeli olarak azaltıp, 2030 yılında istenilen seviyeye indirmek zorunda. Aynı şey atıştırmalık yiyecek üretenler için de söz konusu. Şeker ve tuz oranını azaltmakla mükellef hepsi. İnsanlık adına -çok geç de olsa- atılmış güzel bir adım bu.

En güvenli şehir ne hâle geldi?

Yıllarca medyada, “Dünyanın en güvenli metropol şehri” olarak lanse edilen Londra’nın bugün geldiği nokta düşündürücü.

Artık şehrin en gözde semtlerinde bile 14-16 yaş arası gençler, turistlerin ellerinden cep telefonlarını çalıyor, hatta gasp ediyor. Elektrikli bisikletle dolaşan hırsızlar, sokakta yürürken cep telefonla konuşanları, açık alanda yemek yerken veya kahve içenleri gafil avlıyor. İnsanların elinde tuttukları ya da masanın üzerine koydukları cep telefonlarını kaptıkları gibi kayıplara karışıyor hırsızlar. Kolunda pahalı saat gördüklerini ise darp ediyorlar.

Günün birinde Londra’da, “Çok hırsızlık vakası var, başta cep telefonu olmak üzere değerli eşyalarına dikkat et” diye uyarılacağım aklımın ucundan dahi geçmezdi.

O yüzden bundan sonra Londra için ‘En güvenli şehir’ diyen olursa inanmayın.

GÜNÜN SÖZÜ

“Hayatta öyle seçimler yap ki; kazandığın şeyler, kaybettiklerine değsin.” (Che Guevara)

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir