İSTANBUL Milliyet – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde şair ve yazar Necip Fazıl Kısakürek anısına düzenlenen “Bir Şiir, Bir Hayat/Sakarya Türküsü” adlı dijital serginin açılışına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu mesajları verdi:
KALEMİYLE DİRENDİ: Üstat Necip Fazıl, Cumhuriyet tarihimizin en sancılı dönemlerine şahitlik etmiş bir insandı. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e intikal eden kuşak içinde üstat, devletin, milletin, fertlerin yaşadığı tüm ıstırapları bizzat görmüştü. Çağdaşı pek çok şair ve yazarın aksine üstadımız kültürel hegemonyaya teslim olmak yerine kalemi ve kelamıyla direnmeyi seçti. Asırlara sair köklü mirasımızın yok sayıldığı şanlı mazimizle köprülerin atıldığı bir zamanda şiirleri, makaleleri, kitapları, piyesleri ve hitabetiyle ‘Durun kalabalıklar’ dedi. Hayatının hiçbir döneminde fildişi kuleden ahkam kesmedi, kolaya kaçmadı. Gençlik yıllarında üstat Necip Fazıl ile tanışma şerefine nail olmuş bir kardeşinizim. Dünya görüşümüzün şekillenmesinde üstadın büyük etkisi oldu.
BIRAKTIĞI İZ FARKLIDIR: Üstadın her kitabının fikir serüvenimizde bıraktığı iz farklıdır. Sakarya Türküsü şiirinin yeri müstesnadır. Her dizesi coşkun ırmak misali gürül gürül akan bu şiir, bir nesil tarafından ezberlenmiş ve manası da idrak edilmiştir. Biz, bu gençliği 28 Şubat’ın karanlık günlerinde üniversite kapılarında baskıya direnirken gördük. Biz bu gençliği, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçakların ölüm kusan silahlarına göğüslerini siper ederken gördük.
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER: Siyasi hayatımız boyunca CHP ideolojisinin millet varlığımızda açtığı tahribatın izlerini silmek için çalıştık. Tek parti faşizmi tarafından ülkemize giydirilen deli gömleğini parçalamak için çetin bir mücadele yürüttük. Türkiye’yi demokrasi, hak ve özgürlüklerle tanıştırdık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek anısına düzenlenen serginin açılışına katıldı.
KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ: Artık kimse bu milletin evlatlarını aşağılama cesaretini gösteremeyecek. Aman yarabbi ne diyor. ‘Kırsal kesimden aldığı oylarla Cumhurbaşkanlığı kazandı.’ Partiniz kurucusu Gazi Mustafa Kemal ‘Köylü milletin efendisidir’ demedi mi? Bir taraftan öyle bir taraftan böyle. Artık bunu yemezler. Geçti bu iş. Sandıktan çıkan iradeye saygı duymak yerine hâlâ vatandaşa 500 liraya oylarını satıyor imasında bulunmak siyasi tükenmişliğin daniskasıdır. Son 13 yılda 12 seçim kaybeden birinin kabahati kendine aramak yerine seçmeni suçlaması artık siyasetin değil psikolojinin konusudur.
CHP SANDIĞA GÖMÜLMÜŞTÜR: Üstada göre 14 Mayıs 1950 seçimleriyle birlikte millet başındaki CHP’yi atmıştı. Kaderin cilvesi olarak tam 73 yıl sonra, bir 14 Mayıs’ta milletimiz başında CHP zihniyeti istemediğini çok net biçimde ortaya koymuştur. 28 Mayıs’ta da yarım kalan işi tamamlayarak, görünen ve görünmeyen tüm destekçileriyle birlikte CHP ideolojisini sandığa gömmüştür. Bir daha hiçbir güç, CHP’yi o sandığın dibinden çıkaramayacaktır. Ne CHP Genel başkanının koltuğunu korumak uğruna attığı iftiralar bunu değiştirebilir, ne seçim yenilgisini perdelemek için söylediği yalanlar kendisine bir fayda sağlayabilir ne de kırsalda yaşayan insanlarımıza yönelik sarf ettiği hadsiz ifadeler kendisini kurtarabilir.