Milliyet.com.tr/ Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin yaralarının sarılması için çalışmalar yoğun şekilde sürüyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından çok sayıda bina yıkıldı. Bu binalar arasında kredi ile satılan daireler de vardı. Peki kredi ile konut alanların durumu ne olacak? Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı cevapladı.
Özelmacıklı açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Özellikle tabi gerek 7.7 gerekse 7.6’lık deprem sonrasında herkes vatandaşlara ne yapabilirizin peşinde. Öncelikle Elazığ, Mersin gibi illere göçler yaşanıyor. Birçok emlak işletmesi hizmet bedeli almadan evleri tahsis etmeye çalışıyor. Hatta birçok ilimizde seferberlik ilan edilmiş durumdadır.
Bu vesile ile de evlerini ücretsiz kiraya verenlerle ilgili çalışmalar yapılıyor. Biz bile birçok ilde bu organizasyonları yaptık. Şu an için sahada bizim fahiş artışlarla ilgili gördüğümüz durum söz konusu değil.
Devlet ev sahibi olanlara 2 bin TL, kiracı olanlara 5 bin TL’lik yardımı açıkladı. Özellikle deprem sonrası yaşanabilir yerlerle ilgili çok sayıda avantaj ve alternatif oluşturulmuş durumdadır. Kredi Yurtlar Kurumu’nun 850 bine yakın kapasitesi depremzedelere açılmış durumda.
Biz sahada bunun fahiş fiyata yönelik olduğunu tespit etmedik. Şunu belirtmek gerekir ki yaraların sarılması oldukça uzun vakit alacak. Yeni konutlar teslim edilene kadar da çok sayıda vatandaşın oturma ihtiyacı söz konusu olacak.
‘DEPREMZEDELER HASARLARINI İADE ALABİLECEK’
Çadır kentler geçici çözümler daha çok kalıcı çözümlerin olması gerekiyor. Bölgenin yüzde 50’si DASK’tan faydalanabilecek gibi gözüküyor. Hasar tespit çalışmaları yapılan depremzedeler bedel karşılığında en azından hasarlarını iade alabileceklerdir.
KREDİ İLE KONUT ALANLARIN DURUMU NE OLACAK?
Bununla beraber kredi çekmiş olan vatandaşlar kredi çektikleri evler zaten DASK ve konut sigortası kapsamında olduğu için kredi ödemelerini yapmalarına gerek kalmayacak. Ayrıca oluşan mağduriyet çerçevesinde hem DASK hem eşya bedellerini sigorta sisteminden alabiliyor olacaklar. Onlar için herhangi bir kayıp söz konusu olmayacak en azından maddi anlamda onları rahatlatacak bir durum var.
Umarız ki yaralar hızlı sarılır şu an genel seferberlik var. İnsanlar evlerini bile herhangi bedel almadan depremzedelere açmış durumda. O nedenle biz sahada böyle fahiş artışlara yönelik durum görmüyoruz. Yani şimdiye kadar herhangi bir tespitimiz olmadı.
DEPREMZEDELERİN ÇEVRE İLLERE GÖÇÜ KİRALARI ETKİLER Mİ?
Gerek devletin açıkladığı kira yardımları nedeniyle gerekse de vatandaşların farklı bölgelere göçü nedeniyle kiralık fiyatlarda belli bölgelerde artışlar yaşanabilir. Son dönemde depremden etkilenmeyen ve vatandaşların göç etmeye çalıştığı Elazığ gibi farklı iller bunlardan nasibini alabilir.
Şu an kiralardan daha ziyade önemli olan insanların öncelikli başını sokacak bir yer yapmalarıdır. Tüm Türkiye genelinde tahmin ediyoruz ki belli bir etkisi olacaktır. Deprem çok büyük bir alan, aynı zamanda ülkemizin çok büyük bir kesimini etkiliyor. O nedenle burada yaşayan vatandaşlar sadece İstanbul, Ankara’ya gitmiyor olacaklar. Her bölgeye gidecekler. Geçici konutların 1 yıl kadar süre ile teslim edilmesi aşamasında ister istemez kiralık fiyatlarda bölgelerde artışlar yaşanacaktır. Bu da kira fiyatlarına olumsuz yönde yansıyacaktır.
VATANDAŞLARA ‘DUYARLI OLUN’ ÇAĞRISI
Depremzede çok özel bir durum. Devletin bu kira yardımlarından doğru ve etkin bir şekilde faydalandırılması gerekli. Bu noktada fahiş fiyat artışı yapılmaması açısından vatandaşların duyarlı olması lazım ki mağduriyetler nedeniyle sıkıntılar yaşanmasın.
Kirasını artırması nedeniyle ev sahibinin çıkardığı bir kişi şu an evi yıkılan ev sahibine ev sahipliği yapıyor. Ya da gene deprem sonrasında evinin kirasını artırmak isteyen mal sahibi ile yıkılan evin başında kiracı aynı sobada ısınıyorlar. Bu açıdan baktığımızda bu hepimizin başına gelebilir, empati kurmak lazım, zor zamanların atlatmak hepimizin yapacağı fedakarlıklar ve hakkaniyetle ölçülebiliyor. Vatandaşları daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.”